Sakarya'nın Geyve ilçesinde 5 ilin ormanlık sahasının izlenebildiği Çinetaşı Gözetleme Kulesi'nde çalışan Ahmet ve Nigar Kurdaş çifti, 27 yıldır ormanları gözetliyor.
Orman gözetleme kuleleri, orman yangınlarının önceden tespit edilmesi için hayati önem taşıyor. İlkbaharla birlikte kulelere çıkan görevliler, kış aylarına kadar ormanları 24 saat boyunca izliyor. Dumana karşı hassas olan görevliler, ormandan yükselen bir duman gördüklerinde durumu telsizle işletmeye bildiriyor. Yangına karşı teyakkuzda olan ekipler, gözetleme kulesinden bildirilen bölgeleye kısa sürede ulaşarak yangına büyümeden müdahale edebiliyor.
Yerleşim yerlerinden uzakta bulunan kulelerde çalışan görevliler, genellikle vardiyalı şekilde görev yapıyor. Kimi kulelerde ise karı-koca birlikte görev yapıyor. Bunlardan biride Kurdaş çifti. Yangına karşı birinci derece hassas olan bölgeler arasında yer alan ve kartal yuvasını andıran 1050 metre yükseklikte ki Çinetaşı Yangın Gözetleme Kulesi'nde görev yapan çift, 27 yıldır ormanları gözlüyor.
"HAYAT ÇOK GÜZEL HUZUR BULUYORUZ"
İşlerini severek yaptıklarını söyleyen Ahmet Kurdaş; "Hayat biraz sıkıcı ama alıştığımız için zor gelmiyor. 27 yıldır bu işi yapıyoruz. Buraya gaz lambasıyla başladık. Sonra akü geldi. Aküden güneş enerjisine geçtik. Şuan elektrik geldi. Televizyonumuz var. Buzdolabımız var. Eskisine göre bin kat iyi. 24 saat gözetleme yapıyoruz. Eşim en büyük yardımcım. Nöbetleşe kontrol ediyoruz. 'Sen bak, ben bak' diye bir şey yok. Kim boşta kalırsa gözetliyor. Sakarya, Kocaeli, Bolu, Bursa, Bilecik ve Sakarya'yı buradan görüyoruz. Hangi ilde yangını görürsek mıntıkayı ezberlediğimiz için hemen dürbünle bakıp bildiriyoruz. Yangın en çok eylül ekim ayında otların kuruduğu zamanda oluyor." diye konuştu.
Nigar Kurdaş ise ormanın izlenmesinde eşine yardımcı olduğunu belirtiyor. Orman gözetlemenin dışında yemek ve temizlik işleriyle de uğraştığını anlatan üç çocuk annesi Kurdaş, şunları söyledi; "Beyime yardımcı oluyorum. Burada hayat çok güzel. Huzur buluyoruz. İşimiz iyi olduğu için memnunuz. Üç kızım var. Çocuklarımı annem babam sayesinde büyüttüm. Kuleye yazın çıkıyoruz. Kar kış oldu mu iniyoruz. Açık havada geziyoruz. Kapalı havada içeride duruyoruz. Televizyon izliyoruz."
"KULELER HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"
Adapazarı Orman Bölge Müdürü Hasan Türkyılmaz da gözetleme kulelerinin, orman yangınlarının önceden tespit edilmesi için hayati önem taşıdığını kaydetti. Yangın sezonunun 1 Mayıs'ta başlayıp 30 Kasım'a kadar devam ettiğini dile getiren Türkyılmaz; "Bölgemizde 10 kulemizde yangına karşı hazırlıklarımızı tamamladık. Ekiplerimizi çıkarttık. Yangınla ilgili en önemli birimimiz 'kuleler' diye biliriz. Halk veya diğer görevliler yangını fark edene kadar geçecek zamanı kuleler yok ediyorlar. Çok geniş bir alanı görüyorlar. Dumanı hissettikleri anda daha yangın oluşmadan bize telsiz ve telefonlar aracılığıyla haber veriyorlar. Doğrudan müdahale imkanı veriyorlar. Daha önce suyun elektriğin ve yaşamın çok zor şartlarda çalışan görevlilerimiz son yıllarda devletin katkılarıyla güzel mekanlara kavuştu." dedi.
Ormanları yetiştirmekten daha önemli olan konunun ormanların muhafazası olduğunu vurgulayan Türkyılmaz, şunları kaydetti; "Muhafazaya en büyük zarar veren ise yangınla ilgili tehditler. Ülkemizde bugün kaçakçılık tehlike ve tehdit olmaktan çıktı. Yangınların ormanlar üzerindeki tehdidi devam ediyor.Yangın ihbarının ardından müdahale süremiz 15 dakika. Bu da Türkiye'nin dünyada yangınla mücadelede önde olduğu konudan birisi."
Orman gözetleme kuleleri, orman yangınlarının önceden tespit edilmesi için hayati önem taşıyor. İlkbaharla birlikte kulelere çıkan görevliler, kış aylarına kadar ormanları 24 saat boyunca izliyor. Dumana karşı hassas olan görevliler, ormandan yükselen bir duman gördüklerinde durumu telsizle işletmeye bildiriyor. Yangına karşı teyakkuzda olan ekipler, gözetleme kulesinden bildirilen bölgeleye kısa sürede ulaşarak yangına büyümeden müdahale edebiliyor.
Yerleşim yerlerinden uzakta bulunan kulelerde çalışan görevliler, genellikle vardiyalı şekilde görev yapıyor. Kimi kulelerde ise karı-koca birlikte görev yapıyor. Bunlardan biride Kurdaş çifti. Yangına karşı birinci derece hassas olan bölgeler arasında yer alan ve kartal yuvasını andıran 1050 metre yükseklikte ki Çinetaşı Yangın Gözetleme Kulesi'nde görev yapan çift, 27 yıldır ormanları gözlüyor.
"HAYAT ÇOK GÜZEL HUZUR BULUYORUZ"
İşlerini severek yaptıklarını söyleyen Ahmet Kurdaş; "Hayat biraz sıkıcı ama alıştığımız için zor gelmiyor. 27 yıldır bu işi yapıyoruz. Buraya gaz lambasıyla başladık. Sonra akü geldi. Aküden güneş enerjisine geçtik. Şuan elektrik geldi. Televizyonumuz var. Buzdolabımız var. Eskisine göre bin kat iyi. 24 saat gözetleme yapıyoruz. Eşim en büyük yardımcım. Nöbetleşe kontrol ediyoruz. 'Sen bak, ben bak' diye bir şey yok. Kim boşta kalırsa gözetliyor. Sakarya, Kocaeli, Bolu, Bursa, Bilecik ve Sakarya'yı buradan görüyoruz. Hangi ilde yangını görürsek mıntıkayı ezberlediğimiz için hemen dürbünle bakıp bildiriyoruz. Yangın en çok eylül ekim ayında otların kuruduğu zamanda oluyor." diye konuştu.
Nigar Kurdaş ise ormanın izlenmesinde eşine yardımcı olduğunu belirtiyor. Orman gözetlemenin dışında yemek ve temizlik işleriyle de uğraştığını anlatan üç çocuk annesi Kurdaş, şunları söyledi; "Beyime yardımcı oluyorum. Burada hayat çok güzel. Huzur buluyoruz. İşimiz iyi olduğu için memnunuz. Üç kızım var. Çocuklarımı annem babam sayesinde büyüttüm. Kuleye yazın çıkıyoruz. Kar kış oldu mu iniyoruz. Açık havada geziyoruz. Kapalı havada içeride duruyoruz. Televizyon izliyoruz."
"KULELER HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"
Adapazarı Orman Bölge Müdürü Hasan Türkyılmaz da gözetleme kulelerinin, orman yangınlarının önceden tespit edilmesi için hayati önem taşıdığını kaydetti. Yangın sezonunun 1 Mayıs'ta başlayıp 30 Kasım'a kadar devam ettiğini dile getiren Türkyılmaz; "Bölgemizde 10 kulemizde yangına karşı hazırlıklarımızı tamamladık. Ekiplerimizi çıkarttık. Yangınla ilgili en önemli birimimiz 'kuleler' diye biliriz. Halk veya diğer görevliler yangını fark edene kadar geçecek zamanı kuleler yok ediyorlar. Çok geniş bir alanı görüyorlar. Dumanı hissettikleri anda daha yangın oluşmadan bize telsiz ve telefonlar aracılığıyla haber veriyorlar. Doğrudan müdahale imkanı veriyorlar. Daha önce suyun elektriğin ve yaşamın çok zor şartlarda çalışan görevlilerimiz son yıllarda devletin katkılarıyla güzel mekanlara kavuştu." dedi.
Ormanları yetiştirmekten daha önemli olan konunun ormanların muhafazası olduğunu vurgulayan Türkyılmaz, şunları kaydetti; "Muhafazaya en büyük zarar veren ise yangınla ilgili tehditler. Ülkemizde bugün kaçakçılık tehlike ve tehdit olmaktan çıktı. Yangınların ormanlar üzerindeki tehdidi devam ediyor.Yangın ihbarının ardından müdahale süremiz 15 dakika. Bu da Türkiye'nin dünyada yangınla mücadelede önde olduğu konudan birisi."
Yorum Gönder