İri bebek olarak 5 kilo 900 gram ağırlığında ve 59 santimetre olarak doğan Gelgi'ye 2 aylıkken kalbinde delik olduğu söylendi. Boyu ve kilosu hızla artan Rümeysa, 26 kiloya ulaştığı 1 yaşında kalp ameliyatı geçirdi.
Hızlı büyüme nedeniyle kasları zayıf kalan ve yürüyemeyen genç kız, yatılı olarak aldığı 5 aylık fizik tedavi süreci sonrası Walker yürüme aleti yardımıyla, 4 aylık bir tedaviden sonra ise koltuk değneğiyle yürümeye başladı. Böylece Walkerle ilk kez 5 yaşında yürümeye başlayan Rümeysa'nın 6 yaşında büyümesinin durdurulması amacıyla tedaviye başlandı. 6 yaşındayken boyu 1 metre 76 santimetre, ağırlığı ise yaklaşık 65 kilogram olan Gelgi, 11 yaşında 2 metre 5 santimetreye, 17 yaşında ise 2,13 metreye ulaşarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi.
İyi derecede bildiği İngilizcesi sayesinde yetkililerle yazışarak dünyanın 18 yaş altı en uzun boylu genç kızı olarak adını Guinness Rekorlar Kitabı'na yazdıran Gelgi, başka birine bağımlı kalmadan istediği yerleri gezebilmenin hayalini kuruyor.
- Hayallerine olan inancı arttı
Gelgi, her zaman Guinness Rekorlar Kitabında olmayı hayal ettiğini ve bunu başardığını söyledi.
Son yıllara kadar bu hayalinin gerçekleşeceğine inanmadığını belirten Gelgi, "2012'de internette araştırma yaparken Guinness'te en son rekoru olan kızın 2 metre 8 santimetre boyunda olduğunu gördüm. Ben o sıralarda 2 metre 10 santimetre boyundaydım ve 'o rekoru alabilirim' düşüncesiyle başvuru yaptım" dedi.
Yaklaşık 3 ay sonra kendisine cevap geldiğini ve Guinness yetkilileriyle yazışmalara başladığını ifade eden Gelgi, 2013'ün Aralık ayında yetkililerin kendisini Guinness Rekorlar Kitabı Türkiye Temsilcisi ve Hakemi Şeyda Subaşı Gemici'ye yönlendirdiğini bildirdi. 19 Mart 2014'te Guinness Hakemi Gemici'nin doktorlarla evinde boyunu ölçtüklerini aktaran Gelgi, yaklaşık 1 ay sonra rekorunun resmen onaylandığı haberinin geldiğini söyledi.
İlkokulu evde eğitim hizmetiyle tamamlayarak açık lisede eğitim hayatına devam eden Gelgi, üniversiteyi ve ardından yüksek lisansı bitirmeyi hedeflediğini anlattı.
Gelgi, iyi bir eğitim kariyerinin olmasını istediğini dile getirerek, "Bunun yanında en büyük hedeflerimden birisi sağlığımı düzeltip biraz daha bağımsız olabilmek. Tabiki başka hayallerim de var. İyi bir işimin olması ve bağımsız olarak orada çalışabilmek en büyük hedeflerim arasında. Sağlığım el verdiği sürece yurt dışına gitmeyi de çok istiyorum. Omurilik ameliyatından sonra hayallerimin gerçekleşme imkanının olabileceğini fark ettim. Daha önce bunların hepsi hayaldi, şimdi biraz daha gerçeğe yakın. Bu ameliyatın benim için hayati önemi vardı, hayallerim için çok önemliydi. Ameliyatı olduğum için çok mutluyum" şeklinde konuştu.
Hareket kısıtlılığı nedeniyle insanlara özellikle de annesine bağımlı yaşadığını vurgulayan Gelgi, bedensel engeli nedeniyle tekerlekli sandalye kullandığını ve istediği her yere gidemediğini ifade etti.
Gelgi, dışarıya ilk çıktığı sıralarda insanların kendisine değişik gözle baktığı için üzüldüğünü anlatarak, zamanla bunu umursamadığını kaydetti.
Kitap okumayı çok sevdiğini vurgul Gelgi, "Özellikle dedektif romanlarını seviyorum. Agatha Christie hayranıyım. Bütün serisini bitirdim. Dışarda olmayı seviyorum. Haftada birgün fizik terapi alıyorum. Evde de egzersizlerim, yürüyüşlerim oluyor. Bir de küçük yeğenim var bunlarla vakit geçiriyorum"
- İlk kez 5 yaşında yürüdü
Rümeysa'nın annesi Safiye Gelgi ise kızının 5 kilo 900 gram ağırlığında ve 59 santimetre boyunda dünyaya geldiğini belirtti.
Kızının doğduğunda uzun süre ağlamadığı için doktorların müdahalesi ile ağlatıldığını anlatan Safiye Gelgi, şunları kaydetti:
"Rümeysa'nın boyu hızla uzuyor ve ağırlığı artıyordu. 1 yaşına geldiğinde 26 kiloya ulaştı. 1 yaşında kalp ameliyatı geçirdi. Hızlı büyüme olduğu için kasları zayıftı yürüyemiyordu. Fizik tedavi süreci yeterli gelmemeye başlayınca Kastamonu'da yatılı fizik tedavi alamaya başladık. 5 aylık tedaviden sonra kızım Walker yürüme aletiyle yürütülmeye başlandı. 4 aylık bir tedaviden sonra koltuk değneğiyle yürümeye başladı. Rümeysa böylece walkerle 5 yaşında ilk kez ayakları üzerine basmış oldu."
-"İlaçla 6 yaşında ergenliğe girdi"
Rümeysa'nın 6 yaşında büyümesinin durdurulma amaçlı tedavisine başlandığını ifade eden Gelgi, şöyle konuştu:
"Kızımın tedavisi için belli bir boya ulaşması beklendi. 6 yaşına geldiğinde boyu 1 metre 76 santimetreydi. Ağırlığı da 65 kilo civarındaydı. Kontrolsüz büyüyen boyu için için ilaç tedavisi başladı. İlaç tedavisindeki amaç Rümeysa'nın büluğ çağını öne alıp hızla bu dönemini atlamasıydı. Büyümesinin durdurma amacıyla Rümeysa, ilaç tedavisiyle 6 yaşında ergenliğe girdi. Ergenliği kısa sürede atlatıp boyunun uzamasının durdurulması sağlandı. Üç yıl boyunca bu tedavi devam etti ve sonunda 2 metre 2 santimetreyle Rümeysa'nın tedavisi bitirdik. Boyu uzaması yavaşlamıştı. 2012 yılında yani 11 yaşında 2 metre 5 santim civarına geldi ve boyu bu uzunlukta kaldı. 23 Aralık 2013 yılında skolyoz ameliyatı geçirdi bu ameliyatla boyu 7 santimetre kadar daha uzatıldı ve omurga sabitlendi. 1 metre platin telin konulduğu bu ameliyat dünyada yapılan en uzun omurga ameliyatıydı."
Rümeysa'da birçok ilklerin yaşandığını belirten anne Gelgi, "Sendromu açısından Rümeysa'nın kalp amilyatı dünyanın ilk ameliyatı. Kızım, Türkiye'nin ilk Weaver sendromlu vakası, dünyanın en uzun omurga ameliyatını geçirdi ve dünyanın 18 yaş altı en uzun boylu genç kızı gibi birçok ilkleri yaşadı" ifadelerini kullandı.
- 51 numara ayakkabı giyiyor
Şu anda 80 kilo civarında olan Rümeysa'nın giysi problemi çekmediğini ile getiren anne Gelgi, kızının uzun elbiseleri tunik olarak kullandığını söyledi.
Gelgi, ayakkabılarını ABD'den getirttiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ayakkabıları 51 numara ve ABD'den getirtiyoruz. Rümeysa'nın yatağı özel olarak 2,30 metre uzunluğunda 1,40 metre eninde yapıldı. Nevresim takımı özel dikiliyor. Rümeysa'nın herşeyi özel. Evin kapılarından geçerken biraz sıkıntı çekiyor. Rümeysa ameliyat sonrasında 'Anne hayallerim sınırsız, istediğim üniversiteye gidebilirim' diyor. Kızıma hizmet benim görevim diye düşünüyorum. Ona ben severek, isteyerek yapıyorum. Çünkü biz inanan insanlarız. Bunların bir mükafatı olduğunu düşünüyorum. Kızıma bakmayı hiçbir zaman yük olarak görmüyorum ve onun bakımını canı gönülden yapıyorum. Tek isteğim Rümeysa'nın yatılı olarak fizik tedavi merkezinde biraz daha tedavi olmasını sağlamak."
Yorum Gönder