Eşine önce kalbini sonra böbreğini verdi

İstanbul'da yapılan tetkiklerde böbrek naklinin uygun olduğuna karar verilmesi üzerine 2 Ekim 2013 tarihindeki ameliyatla İsmet Avcı'dan alınan böbrek, eşine nakledildi.

İsmet Avcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin böbrek hastası olduğunu ve 2008 yılında diyalize girmeye başladığını, kendisinin de mesai sonrası ev işleri başta olmak üzere hasta eşine destek olduğunu anlatarak, hastalığa yakalandığı andan itibaren eşine böbreğini vermek istediğini belirtti.

Eşiyle dokularının tutmaması durumunda başka bir böbrek hastası için çapraz nakil olmayı düşündüklerini dile getiren Avcı, "Eşimle dokularımız tutmasaydı böbreğimi başka bir hastaya vermeyi kabul ettim ve doktorlara bunu ilettim. Yani çapraz nakil olacaktı. Her şeyi göze alarak eşim olmazsa başka birine de böbreğimi bağışlarım düşüncesiyle ameliyata girdim" dedi.

Böbreğini bağışlama kararı aldığından eşinin haberi olmadığını, kendisine haber verdiğinde ise önce eşinin kabul etmek istemediğini ifade eden Avcı, "Eşim önce böbreğimi almaya razı olmadı. 'Ben hastayım, yarımım, sen de yarım olursan çocuklar ortada kalır' düşüncesiyle itiraz etti. Ben de ikna ettim. Şimdi o da çok sağlıklı ben de" diye konuştu.

Akrabaları başta olmak üzere, yakın çevresi ve tanıdıkları tarafından böbreğini bağışlamasının yadırgandığını, çok farklı tepkiler aldığını belirten Avcı, şunları söyledi:

"Eşime böbreğimi vermem çok yadırgandı doğrusu. Bir kadının eşine organını bağışlaması normal gibi algılanıyor ama bir erkeğin eşine organ bağışlamasını doğal görmediler. Çevremde bu yadırgandı. 'Böyle de insanlar varmış'  diyenler oldu. Kim ne derse biz kulak ardı ettik. Ağabeyim bile benden böyle bir şey beklemediğini söyledi. Çevremden de bu tip tepkiler aldım."

Hasta olması durumunda eşinin de kendisine organını bağışlayabileceğini düşündüğünü ifade eden Avcı, "Eşim değil ben de hasta olabilirdim. İnsanlık yaptığımı düşünüyorum. Kötü günde 23 yıldır kalbimizi verdiğimiz gibi böbreğimizi vermeyi planladık. Allah isteyen herkese nasip etsin" dedi.

Böbrek nakli sonrası hastanede doktor ve hemşirelerle aralarında geçen diyalogları anlatan İsmet Avcı, "İstanbul'da ameliyat olduktan sonra hemşire geldi ve 'Emine hanıma takılan böbrek kandan idrarı süzmeye başlamış, gözünüz aydın' dedi. Ben de aynen şunu söyledim, 'Tabi ki süzecek, ben eşime böbreğimin en iyisini verdim'. Böyle deyince doktor ve hemşireler gülmüştü" ifadelerini kullandı.

Emine Avcı ise hastalığının ardından yaklaşık bir yıl diyalize alışamadığını ve zor günler geçirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Hastalık psikolojisi içinde hiçbir şeye alışamadım. Kimseyle konuşmaz hale geldim. Hiçbir yere gitmeyi istemiyordum. Eşim bana böbreğini vermek isteyince önce karşı çıktım. Ben hastayım, eşimin de hasta olmasını, yarım olmasını istemedim. Çocuklarım ortada kalsın istemedim. Babam böbreğini vermek istedi ama onda şeker çıkınca olmadı. Kardeşim hiç yanaşmadı. Annem şeker ve tansiyon hastası. Birçok kez böbrek nakli umudu ile gidip boş gelince umudumu yitirmeye başladım. Eşimin böbreğini bağışlama kararı ile çok sevindim." 

Sağlık durumunun çok iyi olduğunu ve mutluluğunu ifade eden Emine Avcı, "Eşimden Allah razı olsun. 23 yıl oldu evlendik. Eşime iki çocuk verdim. O da bana böbreğini bağışladı. Yeniden bir hayata doğmuş gibiyim. Çocuklarım da sağlığıma kavuştuğum için çok mutlu. Eşim çok fedakar. Ben diyalize gidiyordum, eşim eve geliyordu, yemek yapıyordu. Bana her konuda çok destek oldu" diye konuştu.