Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor
banner40

banner39

Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor

22 Eylül 2013 Pazar 09:58

Evcil hayvanları kedi, köpek, kuş ve balıktan ibaret sanmayın. Şehir arıcılarıyla yepyeni bir evcil hayvan sınıfı ortaya çıkıyor. İşte bir beyaz yakalı İstanbul'un orta yerinde 30 katlı apartmanın 11. katında arı kolonosiyle yaşıyor.

Dairesinde 50 bin arıyla yaşıyor
 İstanbul'un orta yerinde kahvaltı yaparken sofranıza bir arı misafir olur. Öyle yaban arısı falan değildir. Bildiğiniz bal arısıdır. Bu arının nereden geldiğini merak edersiniz. Fakat onun ve on binlerce arkadaşının komşunuz olacağı aklınıza gelmez. Bir öğle yemeğinde çok sevdiğim arkadaşlarımla sohbet ederken konu arılara geldi ve şehir arıcılığı yapan bir plaza çalışanından söz açıldı. Gökdelenler ve arıları yan yana getirmek yeterince ilginçti. Hikayenin arka planını anlamak için önce e-posta yazışmalarıyla sonra da yüz yüze görüşerek İstanbul'un ortasında şehir arıcılığı yapan bir beyaz yakalıyla tanıştık.

GÜVENLİK ARIYA SÖKMEZ

Şehir arıcısı Serdar Coşkun, İstanbul'da internet sağlayıcı bir firmada çalışıyor. Alibeyköy'de 30 kattan yüksek apartmanlardan oluşan bir sitede oturuyor. İçeri girmek için güvenliği geçmeniz gerekiyor. Tabii bu güvenlik önlemleri arılar için geçerli değil. Kendisini 'vakit buldukça şehir ve iş yaşamının stresinden kurtulmak için her fırsatları değerlendiren biri' olarak tanımlıyor. Arılara olan ilgisi 4-5 ay önce başlamış. İlgi alanı şehir arıcılığı olarak tanımlanıyor. Kendisini CNBCe dizileri seyretmekten Tarım TV ve Bereket TV izleyicisi haline getiren bir ilgi alanından bahsediyoruz.
Şehir arıcılığı dünyanın birçok metropolünde hızla artan yapılaşmanın ortasında gelişiyor. Genelde ticâri bir beklenti içerisinde olmadan hobi amaçlı, şehrin içinde kısıtlı alanlarda yapılıyor. Şehir arıcıları sadece kendi bal, polen ve propolis (kovan koruyan ve insan vücudu için çok faydalı olan bir madde) ihtiyaçlarını karşılayıp eşe dosta dağıtabiliyorlar. Düşük miktarlarda üretim yapıldığı için maliyeti yüksek olsa da bir rahatlatma ve doğayla irtibat sağlama açısından terapi yerine geçiyor. Şehir arıcılığı kırsal arıcılığın bir taklidi ya da bir özlemi… Bazen bal ve diğer arı ürünleri edinmenin ötesinde bu işle uğraşmanın kendisi amaç olabiliyor. En azından Serdar Coşkun için bazen böyle oluyormuş.

BİSİKLET TURUYLA BAŞLAYAN TUTKU

Serdar Coşkun şehir arıcılığına bulaşmasını şöyle anlatıyor: 'Hafta sonları vakit buldukça kendimizi gerek kamp kurmak gerek bisiklet turları için İstanbul'un kuzeyindeki ormanlara atıyorduk. O gezilerden birinde ilk defa profesyonel arıcıların ormanın içine dizdikleri arı kovanlarını yakından inceleme fırsatım oldu. Gördüm ki arılar hiç de öyle kafamızdaki algı gibi, insanları sokmak için adeta pusuda bekleyen, fırsat kollayan canlılar değillermiş. Bu yanlış algının yıkılması açısından bu tanışma benim için çok önemliydi. Kasıtlı olarak rahatsız etmediğiniz sürece becerebilirseniz elinizle sevebilirsiniz bile.'
Ardından bir gün tesadüfen Mecidiyeköy'de oturan bir arkadaşının evinin terasında babasına ait arı kovanı olduğunu öğrenir. Bu onun için inanılmaz bir bilgidir. Nasıl olur da şehir ortasında ormanı, kırı olmayan bir yerde arı kovanı olabilir? Araştırmaya başlar ve İstanbul'daki diğer şehir arıcılarının izini bulur. Fatih'te de Suadiye'de de bu işi yapan kişiler olduğunu öğrenir.
Bir belgesel kanalında New York'ta bir binanın en üst katında 5'ten fazla kovanı olan bir adamı dahi görür: 'En ilginci de yurt dışından bir haber görüntüsüydü. Haberde Hong Kong'da bir binanın 14. katındaki terasta yapılan arıcılık konu ediliyordu. Her ne kadar şehrin merkezi beton ormanı olsa da şehrin etrafını çevreleyen dağlardaki kaynaklar sayesinde bunun gibi 11 bina daha olduğunu söylüyordu haberde.'
'Arı o kadar ilginç bir hayvan ki' diyor Coşkun: 'Bal yapması için bulması gereken nektarı nerede olursa olsun 6 km uçuyor buluyor ve kovanına getiriyor. Zaten kendimi bildim bileli bal da hayatımın vazgeçilmez bir parçasıydı ve dedim ki neden burada da olmasın?'

ASANSÖRDE 50 BİN ARIYLA BAŞBAŞA

Daha önce birçok hobi ile uğraşan Serdar Coşkun arıcılığı öncekilerden çok farklı olarak niteliyor: 'Hiçbir hobi beni bu denli düşünmeye sevk etmemişti. Kolonideki hiyerarşik yapıları, çalışma ritimleri, ortak bir amaç için organize olmaları gibi bir çok yapılarıyla muazzam canlılar. Kovanı ilk aldığımda eve çıkardığım anı unutamıyorum. Yük asansörünü kullandım, her türlü güvenlik tedbirini almıştım ama aklımdan kovanın bir şekilde yanlışlıkla açılması ihtimali geçtiğinde fazlasıyla heyecanlanmıştım. 1 m2 'lik bir alanda binlerce arıyla yalnız kalma düşüncesi beni bayağı bir korkutmuştu. Neyse ki kazasız belasız nakletmiştim.'

11. KATTAKİ ARI KOLONİSİ

Başlamaya karar verdikten sonra nasıl kovan yapabilirim diye marangozları dolaşır Coşkun. Kovanların rastgele yapılmış kutular olmadığını, hepsinin belli bir standardının olduğunu anlar. Kovan teminini arıcılık malzemeleri satan bir yerden yapıp işe girişir. Kemerburgaz'da bir amcadan arısıyla beraber 9 çerçeve petek alıp yeni kovanına dizip 30 katlı apartmanın 11. katındaki evinin güney cephesine bakan balkonuna koyar. Apartmanın karşısında başka bir apartman olmaması hatta ağaçlık fidanlık olması onun için büyük bir şanstır. Arılarla yaşamaya başladıktan sonra farklı tecrübeler yaşamış Serdar Coşkun: 'O kadar ilginç hayvanlar ki çıktıkları yuvalarına geri dönme konusunda çok başarılılardı. Denemek için evin tüm camlarını ve kovanın bulunduğu balkonun kapısı da dahil olmak üzere açık bıraktım. Ağaç ve çiçeklerden nektar (bal özü) alımından sonra sadece kovanlarına dönüyorlardı ve yanlışlıkla diğer evlere girmiyorlardı. Dolayısı ile komşuları rahatsız edecek bir durum söz konusu olmadı.'
Kovan balkonda olduğu zamanlarda komşuları bu durumu bilmiyormuş. Bu sırrını ailesi ve arkadaşlarına ilk açtığında şaka yaptığını zannetmişler.

ŞEHİR PARKLARI YEŞİL ÇÖL GİBİ

Apartmandaki ilk 3-4 hafta boyunca arılar üstün çaba gösterseler de uyum konusunda pek başarılı olamamış. Serdar Coşkun'un aşırı ilgiyle kovanlardaki petekleri sık sık gözlemlemesi arıların da pek hoşuna gitmemiş. Kovanı alıp yakındaki baraj bölgesinde ağaçlık bir bölgeye götürmüş. Coşkun, daha fazla verim elde etmeyi düşündüğü bu yeni sistemle arılarının da rahat ettiğini düşünüyor. Şehir arıcılığının en büyük zorluğu alan ve bal özü kaynakları temini oluşturuyor. Belediye yeşil alanları ciddi anlamda artırsa da, çim ekip çiçeklendirmek aslında doğal hayatı ve dolayısıyla bal özü kaynaklarının büyük ölçüde tahrip edilmesine yol açıyormuş: 'Bu tür alanlara arıcılıkta yeşil çöl deniyor. Baktığınız zaman yem yeşil ama ne böğürtlen ne püren kalmış. Bir başka zorluğu da yine belediyelerin yaptığı ilaçlamalar. Özellikle sivrisinekler için yapılanlar. Bu da içinde yaşadığımız doğal ortam adacıklarına çok zarar veriyor, sadece bal arıları için bir tehdit değil tüm böcekler için. En basitinden sokakta oynayan şanslı çocuklardık ve o zamanlar yaz geceleri çokça ateş böceği görürdük. Yıllardır ateşböceğine rastlayamıyoruz.'

ŞEHİR ARICILIĞI YAPMAK İSTEYENLERE ÖNERİLER

-Hemen kovan almakla başlanmamalı. İlk önce bir öğrenim süreci geçirilmeli.
-Arıcılık kurslarıyla öğrenim süreci tamamlanabilir.
-İnternet'te arıcılıkla ilgili çok güzel kaynaklar var.
-Kesinlikle bilgi sahibi olmadan bu işe kalkışılmamalı ki hayvanlara yazık olmasın.
-Kovanın koyulacağı yer çok önemli. Bunun için de önceden bir araştırma yapılmasında fayda var.
-Kovanlar ağaç ve çiçek kaynaklarına yakın olmalı.
-İlaçlama yapılan bir bölgede de olmaması gerekir.
Anahtar Kelimeler
banner5

Yorum Gönder

@name x