Hafızoğlu, mesleğe 14 yıl önce eşine ufak tefek yardımlarla başladığını söyledi.
Her çırağın bir sebeple işten ayrıldığını belirten Hafızoğlu, "İlk başlarda eşim çırak aldı. O çırak yetişti, usta olunca bizi bıraktı. Bir günlüğüne çalışan çırağımız oldu. O da, 'burası tehlikeli, çalışamam' dedi ve gitti. Bazısına iş ağır geldi ya da verim sağlamadı. Çocuklarım büyüdüğü için işim yoktu, evde oturmak da bana göre değildi. Ben de eşime yardım etmeye başladım" ifadesini kullandı.
Hafızoğlu, marangozluğun tozunun ve pisliğinin çok olduğunu ancak eşine yardım etmek istediğini kaydederek, sorunları fazla görmeden geçimlerini sağladıklarını vurguladı.
"Bir çırak olsaydı, ben de kendime farklı uğraş bulurdum" diyen Hafızoğlu, "İşini kendin beklemezsen ipin ucu kaçıyor. Talaşını almazsan makinenin altı doluyor. Usta, bir de gelip makinenin altını temizleyecek ve bunun gibi birçok uğraşısı var. Çok çırak aradık ama yok. Küçük bir işletme olduğumuz için kendi yağımızda kavruluyoruz. Helalinden çalıştığın zaman her iş senindir" şeklinde konuştu.
- "Kadın gözüyle görüyor"
Marangoz Korkut Hafızoğlu da yaklaşık 20 yıldır sürdürdüğü mesleğinde yeni eleman bulmakta zorluk yaşadığını anlattı.
Çırak sıkıntısı nedeniyle ev hanımı eşinin desteğiyle siparişleri yetiştirmeye çalıştıklarını aktaran Hafızoğlu, "Hanımım sürekli bana yardım ediyor. Dükkandaki birçok işi öğrendi. Bazı şeyleri söylemeden kendisi anlıyor ve yapıyor. Çoğu şeyi tarif etmeme gerek yok. Belli tecrübe kazandı, bu işi yapabiliyor. Usta kıvamına geleceğine inanıyorum. Ev ve iş yerlerine gittiğimde benimle geliyor, kurulum yapıyoruz. Birçok ustadan daha iyi, kadın gözüyle görüyor ve güzel fikirler veriyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Gönder