Çadırdaki yaşam mücadelesi

Çöken evlerinin kapısını çadıra takan, evlerinin elektriğini çadıra bağlatan aile, çadırda yaşayıp elektrik faturası ödemeyi de sürdürüyor.

Anne Cihan Arpat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dört yıl önce eşini akciğer kanserinden kaybettiğini, üç yıl önce de aşırı kar yağışı sonucu evlerinin çöktüğünü anlattı.

İki oğlu ile evlerinin yanına kendi imkanları ile naylondan çadır kurduklarını ve burada yaşamaya başladıklarını belirten Arpat, "Eşimi dört yıl önce akciğer kanserinden kaybettim, üç yıl önce evimiz kar nedeni ile çöktü. Maddi imkansızlıklar nedeniyle evimizi yaptıramadık. İki oğlumla yağmura, kara, soğuğa rağmen çadırda zor şartlarda yaşamaya çalışıyorum" dedi.

Eşinden kalan 600 lira emekli maaşı ile geçindiğini, komşularının verdiği odunlarla ısınmaya çalıştıklarını ifade eden Arpat, banyo ve tuvaletlerinin olmadığını, çadırda üşüdüklerini dile getirerek, yetkililerden yardım istedi. 

Anne Arpat, yaşadıkları zorlukları şöyle dile getirdi:

"Aldığım maaşla yeni bir ev yapma imkanım yok. Bir oğlum lisede okuyor, diğer oğlum askerden yeni geldi. Büyük oğlum iş çıkarsa üç beş kuruş kazanıyor. Kendimize naylon brandayla, eş, dostun yardımıyla böyle bir ev yaptık. Tuvalet yok, banyo yok, tek gözlü evde yaşamaya çalışıyoruz. Kış olması nedeniyle komşuların verdiği odunlarla ısınıyoruz. Kışın soğuklarında donmadan yaşamaya çalışıyoruz. Yorganlarımız, battaniyeler devamlı küfleniyor. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Ben de astım ve bronşit hastasıyım. Küçük oğlum Ferdi de bronşit. Burada suyun içinde yaşıyoruz. Kar, yağmur çadırın içine damlıyor. Doktora gittim, 'elektrik süpürgesini kullanırken ağzını, burnunu kapat' dedi. Benim yemeğe ekmeğim yok ki elektrik süpürgem olsun. Kumun üzerinde yaşıyorum." 

Çöken evin kapısını çadıra taktıklarını anlatan anne Arpat, çadırda elektriklerinin olduğunu, her ay yaklaşık 50-60 lira fatura ödediklerini kaydetti.