Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a destek amacıyla kefeni simgeleyen beyaz çarşafa sarınarak 5 gün önce İstanbul'dan Ankara'ya yola çıkan Remzi Can, Düzce'ye ulaştı.
Mehmet Akif Ersoy'un Edirnekapı Şehitliği'ndeki mezarında 24 Aralık Salı günü dualarla yürüyüşe başlayan Can, 230 kilometre yol kat etti.
Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mehmet Akif Ersoy'un hayatının çilelerle geçmesi nedeniyle yürüyüşe onun mezarından başladığını söyledi.
"Bu yürüyüşü Sayın Başbakanımız ve arkadaşları için yapıyorum. Onlar milletin vekilidir. Seçimle geldiler, 'birileri istedi' diye gitmeyecekler" diyen Can, şöyle konuştu:
"Bizler onları Menderes'e yapıldığı gibi yalnız bırakmayacağız. Şu kefenim de bunun göstergesidir. Ankara'ya kadar yürümeyi planlıyorum. Bu ülkede bazıları darbe ve darbecilik istiyor. Hep birileri muhalefet yapıyor. Darbeden yana tavır sergiliyor. Bu ülkede 1. köprü yapılırken de muhalefet yaptılar, 3. köprü yapılırken de muhalefet yapıyorlar. Memlekete bir çivi çakmak akıllarına gelmiyor. Sayın Başbakan ve arkadaşları, tıpkı Peygamber Efendimiz'in torunları gibi taşlanıyor, kılıçtan geçiriliyor ancak dimdik ayaktalar. Bedir'in aslanlarına benzetiyorum. Görüşme sebebiyle değil, destek verdiğim için yürüyorum ama kabul ederlerse kendilerinin ve arkadaşlarının kahvesini içmek istiyorum."
Başbakan Erdoğan'ın büyük işler başardığını vurgulayan Can, sözlerini şöyle tamamladı:
"Artık okullarda ücretsiz dağıtılıyor kitaplar. Bizler Osmanlı'nın torunlarıyız. Geçmişimizi, nereden geldiğimizi iyi bilmeliyiz. Tarihimize bakmalıyız. Kendi silahımızı, tankımızı yapmalıyız. Kıbrıs harbinde uçaklarımız bomba sıkıntısı çekmiş. Kaddafi'nin verdiği bombalarla savaşa devam etmişiz. Ülkede çok şey değişti. Bunu görmezden gelemeyiz. Darbe karşıtıyım ve Başbakan gidecekse bu seçimle olmalı. Büyükelçiler de buraya kendi ülkelerini temsil için gelsin, burayı karıştırmak için değil. Son yüz yıldır dirilmeye çalışıyoruz, ayağa kalkıyoruz, kendimize geldik. Kalben inanıyorum ki bugün Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ya da Ecevit olsaydı da yürürdüm.
Ecevit'e kasa atıldığında vicdanım sızladı. O benim devletimin başbakanı. Ona kimse kasa atamaz. Başbakanımız ve arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı verdiklerine inanıyorum. Silah arkadaşlarıyla Atatürk gibi yedi düvele karşı mücadele veriyorlar. Bu yüzden yürüyorum, başka bir sebebi ve amacı yoktur. Onlara kalben inanıyorum."
Can, Ankara'ya bir hafta içinde ulaşmayı amaçladığını sözlerine ekledi.
Yorum Gönder