İlçede yaklaşık 20 yıldır baba mesleği marangozlukla uğraşan Baran, yaklaşık 4 yıl önce kazı eti yemek için bir çift kaz satın aldığını belirterek, "İçimizde üreticilik olduğu için kesip yemeye kıyamadık. Çoğalsın diye besleyelim dedik. İnternette yaptığım araştırmada, Türkiye'de faal olarak çalışan büyük bir kaz çiftliğinin olmadığını gördüm. Bu sektörün göz ardı edildiğini ve bu işin karlı olabileceğini düşündüm. Bu şekilde çiftlik kurmaya karar verdim" diye konuştu.
Kazın üremesinin çok zayıf ve kuluçka döneminin zahmetli olduğunu belirten Baran, "Bu yüzden standart kuluçka makinelerinde kaz kuluçkası olmuyor. Bunun için kendi makinemizi yapmak zorunda kaldık. Araştırdık, soruşturduk, tasarımını yaptık ve kaz kuluçka makinesinin imalatını başardık. Şu anda faal durumda, çalışıyor. Kaz yumurtalarının dışında ördek ve tavuk yumurtalarının da kullanılabildiği kuluçka makinesini 2 aylık bir çalışmanın ardından imal edebildik. Son teknolojiyi sonuna kadar kullandık. Kesimi olsun, elektrik aksamı olsun hiçbir masraftan kaçınmadık ve dört dörtlük bir makine yaptık" ifadesini kullandı.
Baran, şunları söyledi:
"Kaz kuluçkasının gereksinimi olan soğutma ve ıslatma ünitesi, standart kuluçka makinelerinde mevcut olmadığı için biz bunu kendi makinemizde uyguladık. Diğer makinelerde bu işlem yumurtalar dışarı çıkartılarak elle yapıyor ancak biz bunu otomatik bir şekilde ve el değmeden yapıyoruz. Daha sonra çıkım makinesi yaptık. O da kendi imalatımız. Son 3 gün kaz yumurtalarını çıkım makinesine alıyoruz. Kuluçkaya koymadan yumurtaların belli bir dezenfeksiyon aşaması var. Bunu da iki kimyasalı karıştırarak yapıyoruz. Dezenfeksiyon makinesi de bana ait. Makinenin ısıtma ve nemlendirme özelliği var. Zehirli bir gazla işlem yaptığımız için bu gazı dışarı atacak fan sistemi bulunuyor. Bir diğer makinemiz ise ana makinesi, burada civcivler belli bir ısıda korunuyor ve kendilerine geliyor."
Tüy yolma makinesinin de tasarım aşamasında olduğunu dile getiren Baran, fiyatı 80 bin lirayı bulan bu makineleri 30 bin lira masrafla imal ettiklerini söyledi.
İlçeye bağlı Oğulbağı köyü yakınlarında 5 dönümlük arazide kurduğu çiftliğinde 300 anaç kazı bulunan Baran, "Kaz, üremesi çok zayıf bir hayvan. Yılda ortalama 10-15 yumurta alabiliyoruz. Bu yüzden anaçlarımızı merada, gerekirse kendi hazırladığımız yemlerle besliyoruz. Şubat ayında başlıyor, mart-nisan ayına kadar yumurta alabiliyoruz. Bu yumurtaları da kuluçka yapıyoruz. Hedefimiz, sektörde kısa vadede bin, uzun vadede ise 10 bin anaç kaza ulaşmak" diye konuştu.
- Satışlar internet üzerinden
Pazarlamada internet sitesi ve sosyal paylaşım sayfalarını etkin kullandıklarını belirten Baran, şunları kaydetti:
"İnsanlar bize internet üzerinden ulaşabiliyor. Çiftlik kuracak insanlar da bize ulaşıyor. Elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz ki Türkiye'de bu sektör gelişsin çünkü dünyada Çin, Rusya, Hollanda ve Macaristan bu işte bizden çok çok ileride. Ülkemizde maalesef unutulmaya yüz tutmuş bir sektör. Biz de ülkemizde bu sektörü canlandırmaya çalışıyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir, Kars, Ağrı, Samsun, Tokat, Çorum gibi birçok ilden talep alıyoruz. Elimizde civciv kalmıyor. Talepleri karşılayamıyoruz. Aylık 6 bin kaz kuluçkası yapabiliyoruz. Anaçlarımız yeterli olmadığı için dışarıdan yumurta alımı da yapıyoruz. Kaz yumurtası 5-15 lira arasında ırkına ve yumurtanın ebadına göre değişiyor. Civcivi ise 25-50 lira arasında değişiyor. Bir yetişkin kaz 70 ile 100 lira arasında satılıyor."
Baran, sektörde faaliyet gösteren girişimcilere danışmanlık ve teknik destek verdiklerini sözlerine ekledi.
Yorum Gönder