48 yıldır tamir ettikleri piyanoyu çalamıyorlar
banner40

banner39

48 yıldır tamir ettikleri piyanoyu çalamıyorlar

25 Ağustos 2013 Pazar 18:30

İstanbul'un tarihi semti Balat'taki küçük dükkanında 48 yıldır piyano tamir eden 63 yaşındaki Mustafa Bardakçı ve ailesinin en dikkati çeken tarafı ise hiç birinin piyano çalmayı bilmemesi...

48 yıldır tamir ettikleri piyanoyu çalamıyorlar
 İstanbul'un tarihi semti Balat'taki küçük dükkanında 48 yıldır piyano tamir eden 63 yaşındaki Mustafa Bardakçı, mesleğini oğullarına ve torununa öğretiyor. Türkiye'de "piyano tamiri" denilince ilk akla gelen Bardakça ailesinin en dikkati çeken tarafı ise hiç birinin piyano çalmayı bilmemesi...

Bizans'tan günümüze kadar farklı toplumların yerleştiği, sinagog, kilise ve camileriyle farklı kültürlerin nüfuz ettiği tarihi Balat'ta yol kenarında küçük bir dükkan dikkatleri çekiyor. Duvarına kuyruklu bir piyano ve taburenin resmedildiği köşe başındaki dükkanda, günün her saati, bazen "dın dın dın" bazen de çekiç sesleri duyabilmek mümkün.
Musevi Hastenesi olarak bilinen Balat Or-Ahayim Hastanesinin tam karşısındaki dükkanında, 63 yaşındaki Mustafa

Bardakçı, oğulları ve torunuyla piyanolara ses veriyor.

"Ekmek parası" diye başlayıp aşka dönüşen meslek

Türkiye'de "piyano tamiri" denilince ilk akla gelen Bardakçı ailesinden Mustafa Bardakçı'nın hikayesi, yaklaşık yarım asır önce başlamış. Kastamonu'daki ailesinin yanından 15 yaşında İstanbul' a gelen Bardakçı, bir süre Ermeni bir çanta ustasının yanında çırak olarak çalışmış.

Teyzesinin piyano tamircisi kocasının iş teklifini kaçırmayan Mustafa Bardakçı, piyanoyla da burada tanışmış.
"Modern Piyano" adlı atölyesinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bardakçı, "Bir süre mesleğe dair tereddütlerim oldu, 'ekmek parası' diye başladığım işim zamanla aşka dönüştü" dedi.

Tesadüfen başladığı meslekte, tamir esnasında çekiçleri piyanonun tellerine vururken tuşlarıyla da ruhunu dinlendirdiğini söyleyen Bardakçı, özel bir iş yaptığına inandığını ifade etti.
Bardakçı, "Piyano tamirinde en çok zorladığımız iş; akort çivilerini değiştirmektir. Ayda ortalama 2 piyanonun tamirini, bir çok piyanonun ise akordunu yapıyorum" diye konuştu.

Rusya'dan da teklif aldı

Piyano tamir ve akort etmek için şehir dışına da gittiğini anlatan Bardakçı, geçen yıl Rusya'dan eski bir konservatuvarın piyanolarının tamiri için teklif geldiğini ancak tamir işinin uzun sürmesi, Türkiye'deki müşterilerini yalnız bırakmama adına
ret ettiğini anlattı.

Piyano çalmasını bilmiyor

Piyano almak isteyenlere klasik ve bilinen bir marka almalarını tavsiye eden Bardakçı, dijital piyanoların ise asla gerçek piyano sesini vermeyeceğini vurguladı.

Bardakçı, "Piyanonun dijitalı olmaz" dedi.

Ömrünü piyano tamirine adayan Bardakçı, ilk başlarda maddi imkansızlıklar nedeniyle piyano dersi alamadı, sonra da tamir etmekten çalmaya zaman bulamadı.

Baba Mustafa Bardakçı gibi mesleği devralmaya hazırlanan oğulları ve torunu da piyano çalmayı bilmiyor.
Bardakçı, neden piyano çalışmadığını ise "Biz tamir yapalım, onlar çalsın" diye dile getirdi.

Sultan Abdülmecid'in piyanosunu tamir etti

Bardakçı, Balat'taki dükkanında caz piyanisti Kerem Görsev'den yönetmenler Sinan Çetin ve Mustafa Altıoklar'a kadar iş ve sanat dünyasından birçok kişinin piyanosunu tamir etti.

Bardakçı ailesi Sultan Abdülmecid tarafından Dolmabahçe Sarayı'na getirilen bir piyanoyu da tamir etti.
İngiliz işgali sırasında Anadolu'ya kaçırılan ve Sivas'ta mağaralarda saklanan piyanonun, işgalin ardından büyük hasar görmüş vaziyette İstanbul'a getirildiğini anlatan Bardakçı, "Üniversitelerden gelen ekipler, piyanonun tamir edilemeyeceği söylemiş. Piyanoyu ilk gördüğünde içim cızladı. Piyanonun arkasına bakıyorsunuz, askerlerin çivilerle şafak yazdığını görüyorsunuz. Askerlerin isimleri ve şafak tarihleri var. Piyanoyu yaklaşık 2 ayda tamir ettim. Piyano şu anda Dolmabahçe Sarayı'nda sergileniyor" bilgisini verdi.

3 kuşaktır piyano tamiri yapıyorlar

"Modern Piyano" isimli atölyede Mustafa Bardakçı, yalnız değil. Bardakçı, mesleğini oğulları Erkan, Bülent ve Oğuz ile torunu Hayrullah Bardakçı'ya öğretiyor.

Mesleğe babasına yardım ederek başladığını anlatan Erkan Bardakçı, "Piyanoları tanıdıkça sevmeye başladım. Piyona mekanizmasıyla uğraşmak eğlenceli ve zevkli bir uğraş. Bu işi tek seferde öğrenemezsiniz. Babamla aramızdaki iş ilişkisi usta-çırak ilişkisi olarak başlamıştır. Öyle olması da iyi oldu. Çünkü artık babamızın olmadığı yerde 3 kardeş onun boşluğumu doldurabilecek kapasiteye geldik. Bizim işte para, her zaman 2. planda kalır" diye konuştu.
Mesleği bir kuşak sonrasına da aktarmak istediklerini söyleyen Erkan Bardakçı, liseye giden, müziğe ilgili olan bir oğlunun olduğunu ve piyano tamirine ilgi duyabileceğini dile getirdi.

"Yarım asırlık emeği çöpe atmak istemem"

Atölyede çırak olarak çalışan torun Hayrullah Bardakçı, lisenin ardından üniversiteyi açıköğretimde okumaya karar verdiğini ve 1,5 ay önce çırak olarak dedesinin atölyesinde işe başladığını anlattı.

Mesleğin kazancının da geçimini sağlamak için yeterli olduğunu düşünen Hayrullah Bardakçı, 1,5 ayda klavye ayarlarını öğrendiğini söyledi. Hayrullah Bardakçı, tek başına bir piyano tamiri için 5 yılla ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Bu işin temelini atan dedemdi. 45 yıllık bir emeği var. Dedemden sonra amcalarıma geçti. Vakti zamanı gelince de yarım asırlık emeği asla çöpe atmak istemem" ifadelerini kullandı.
Anahtar Kelimeler
banner5

Yorum Gönder

@name x