Mustafa Akçay'ın basın toplantısı

Akçay, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Trabzon Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, meslek idealinin zirvesinde Trabzonspor'un bulunduğunu belirterek, "Ama bugün o avuçlarımın arasında kaybolup gitti. Aldığım karardan üzgünüm ama umutsuz değilim. Zira insan umudunu yitirdiğinde her şeyini kaybetmiş olacaktır. Savaşçı birisi olarak bunu kendime yakıştıramıyorum" ifadelerini kullandı.

Mesleğini profesyonelce yapmaya çalışmasına rağmen duyguları ön planda tuttuğunu vurgulayan Akçay, şöyle devam etti:

"Kişisel olarak bu mesleğe başlangıçtan itibaren kendime uygun bir stil kararı almıştım. Bundan sonrada bu stilimi bedelinin ne olduğuna bakmaksızın değiştirmeyeceğim ancak bu her değişime karşı olduğum anlamına gelmez. Bir insanın yaşamında elindeki anahtarın açacağı bir kutu çıkabilir. Bir kaç kutudan bir tanesi o anahtara uyar. Benim elimdeki anahtar da o kutuya uydu ve açtım. Bu yaşanmışlıklardan geride kalanları değerlendirmek benim görevim. Bugünden sonra işlerin nasıl gideceğini bilemeyiz ancak bizden her zaman yardım istendiğinde hazır olduğumuzu söylemek isteriz."

Akçay, bir soru üzerine Akhisar Belediyespor maçında alınan 4-2'lik mağlubiyetin bardaktaki suyu taşırdığına işaret ederek, "Başkasının bardağında yer var mıydı yok muydu bilemem. Sonuçta 9 aydır aynı alanda bir iş yapıyorsunuz ve bu süreçte zaman zaman yönetim ya da başkanınız ile farklı konularda maç sonrası karşı karşıya geldiğiniz anlar oluyor. Bunun yanında çalışanlarınızla saha içerisinde ya da dışarısında anlaşamadığınız durumlar oluyor ve bunlar bir birikim oluşturuyor. Kararım sadece son maça bakılarak alınmış bir karar değil ama birikmiş olanların son hareketi olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.

Yönetim kurulunun takımla ilgili çalışmalarda ellerinden geleni yaptığını anlatan Akçay, yerel ve ulusal basının yanı sıra taraftarların takımın sürekli saldırgan bir oyun oynaması yönünde istekleri olduğunu söyledi.

Bu isteklerin kendi oyun stiliyle uyuşmadığına değinen Akçay, "Ben de bir süredir ısrarla takımın bir gücü olduğunu ve savunma anlayışının beklenen seviyenin üzerine ulaşmadığını söyledim ancak basından ve diğer yerlerden gelen baskı o kadar şiddetli oldu ki artık siz kendinizi yanlış yere giden birisi gibi algılamaya başlıyorsunuz. Buna bir çözüm bulmalıydım. Bunun için bir eylem yapılması, bir şekilde oyun tarzı ile anlatılması gerekiyordu ancak Trabzonspor'un bununla zarar görerek yüzleşmesi bir Trabzonsporlunun isteyebileceği şey değildir. Ne yazık ki bir müsabakayı kendi evimizde kaybederek bununla yüzleşmiş olduk" şeklinde konuştu.

Akçay, aldığı kararın ardından kendini sorgulayacağını ifade ederek, "Sözleşmenizde sizin görmediğiniz bir yazı türüyle şapkadan tavşan çıkarmak zorunda olduğunuz yazılmıştır. Siz okuyamazsanız da gazeteciler, yöneticiler ve toplum bunu hatırlatır. Eğer şapkadan tavşan çıkaramazsanız bu ülkede bedel ödersiniz. Ben bu ülkenin futbol sisteminin karşılığında bir bedel ödüyorum ama yaptıklarımı sorgulamak zorundayım. Neden bunlarla karşılaştım ya da böyle bir karar aldım bunları sorgulamam gerekiyor" diye konuştu.

Camianın bütünleşmesi ve teknik adamlara güvenilmesi gerektiğine dikkati çeken Akçay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Oyuncuları değersizleştirmeden hareket etmeliyiz. Bana göre beyaz Trabzonsporluların olaya bakışı değişmeli. Futbolu bilen başkanlar ve Türk oyuncularla büyük zaferler kazanılabileceğine inanıyorum. Benim bugün evim varsa bunu Trabzonspor'a borçluyum, benim çocuğum Ankara'da okuyorsa ve ona para gönderiyorsam bunu Trabzonspor'a borçluyum. Bugün yabancı oyuncularını piyasaya çıkartıyorsunuz ve hiç kimse talip olmuyor. Bugün bana göre beyaz Trabzonsporluların Trabzonspor’a bakışı, işleyişine müdahil olma şekli ve onu yönlendirme, ele alma biçimi bunların hepsi değişmek zorunda. Bence beyaz Trabzonsporluların Trabzonspor’a bakışı ve yönlendirilmesinin yeniden gözden geçirilmesi gerekir."

 Akçay, Trabzonspor'dan ayrılışı sonrasında teklifler aldığına da işaret ederek, "Çok farklı yerlerden teklifler aldım ama kabul etmedim. Gelişimim adına Avrupa’da bazıçalışmalara katılacağım. Biraz da oradan oraya atlayan birisi gibi olmamak için kabul etmedim" dedi.