Siyaset toplum mühendisliğidir

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Salman, 30 Mart Yerel Seçimlerinin hayırlı ve uğurlu olması temennisiyle konuşmasına başladı.

Türkiye'nin tarihi bir süreçten geçtiğini ifade eden Salman, "Bu mücadelede her yol mübah kabul ediyorlar. Hedefe giden her yol mübahtır anlayışı içerisinde her türlü kirli iftiraya, her türlü tuzağa, oyuna başvuruyorlar ve böylece çirkin bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Ancak bilindiği üzere bu memleketi bu memleketin öz evlatlarına ve hakiki sahiplerine çok görenler aynı senaryolu aynı filmi daha önceden de sahneye defalarca koydular" dedi.

Söz konusu oyunların 1960 yılında merhum Adnan Menderes için de oynandığını savunan Salman, şöyle devam etti:

"1960'da merhum Adnan Menderes'e Dış İşleri Bakanımız Fatin Rüştü Zorlu'ya ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'a başta olmak üzere bütün Demokrat Parti kadrolarına atmadıkları iftira söylemedikleri yalan kalmadı. Bugün bazı gazetelerde manşet yapılan hususların hemen hemen tamamı o gün de aynı şekilde manşet yapıldı. Fatin Rüştü Zorlu'nun İş Bankası'nda bilmem ne kadar parası çıktı. Yok 'bebek davası', 'köpek davası' diye halkın arasında daha sonradan alay konusu edilen çok acıklı trajik hadiseler yaşandı. Yalandan yere kurulan mahkemeler, bu mahkemelerde karikatür düzeyinde yapılan yargılamalar milletimiz tarafından halen hatırlanmaktadır. Ancak ogün yapılanlar onların düşündüğü tesiri uyandırmadı tam tersi bir etki yarattı ve bu etki bugünlere kadar geldi. Burada hadisenin özü esasına bakarsanız son derece basittir. Memleketin öz evlatlarına, memleketin hakiki sahiplerine iktidar olduklarında Türkiye'ye hamle yaptırdıklarında Türkiye'ye mesafe aldırdıklarında derhal bir itibar suikasti, itibar suikasti olmadıysa hakiki bir suikast, bu suikast yetmediyse bir hukuk cinayeti ve ardından buna benzer başka hamleler uygulamak suretiyle onları gözden düşürmek, gözden düşmüyorlarsa askeri darbelerle iktidardan almak ve kendilerini uygun bir yönetimi oluşturmak için ellerinden geleni yaptılar."

Asıl yolsuzlukların darbe dönemlerinde gerçekleştiğini, yolsuzluklara zemin hazırlandığını ileri süren Salman, "Türkiye çok sıkıntılı, badireli günlerden geçti. Nihayetinde aziz milletimiz kendisinden olanları iktidara getirme arzusundan hiçbir zaman vazgeçmedi. Bunun son örneğini rahmetli Özal'dan sonra AK Parti'de ve Recep Tayyip Erdoğan'da gördük. İktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002 yılından bugüne kadar Türkiye'de inanılmaz bir değişim ve dönüşüm gerçekleşti. Türkiye kendi ayakları üzerinde duran bir memleket haline geldi. 270 milyar dolardan 800 milyar dolar gibi, bir trilyon dolar milli gelir sınırına yaklaşmış bir ülke haline gelmiş oldu" diye konuştu.

Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesinden rahatsız olanların ülke üzerinde oyunlar oynandığını belirten Salman, şunları kaydetti:

"Yapılmaya çalışılan hem yerelde hem genelde siyaset ve toplum mühendisliğidir. Ancak aziz milletimiz uzunca süredir bu oyunun farkındadır ve bu oyunu verdiği oylarla da bozmaktadır. Bugün asıl yapılmak istenen suikast bir milli irade suikastidir. Önümüzdeki bu süreçte 30 Mart Yerel Seçimlerinde bir kez daha buna 'dur' diyecek ve bu sıkıntılı süreçten memleketin kurtulması için çok büyük bir adım atılacaktır. Bu gerçekten bir istiklal mücadelesidir. Bu istiklal mücadelesinde Amasya'mızın hakikaten yeri ve önemi çok farklı ve büyüktür."

AK Parti Genel Merkezince Amasya merkezde yapılan anket sonuçlarını açıklayan Salman, oylarının yüzde 52 olduğunu, kendilerine en yakın partinin ise CHP olduğunu dile getirdi. Salman, yüzde 52 oyu yeterli görmediklerini ve hedeflerinin yüzde 60'ın üzerine çıkmak olduğunu vurguladı.