“Olmadık şeyler hakkında iddialarda bulunuyorlar“

Açılışlar ve farklı işler nedeniyle gittiği her yerde AK Parti teşkilatlarını ziyaret ettiğini anlatan Eroğlu, şunları dile getirdi:

"Şu anda çalışma devam ediyor. Her gittiğimiz yerde teşkilat, gözümüzün nuru. O yüzden teşkilatımızı ziyaret etmek istedim çünkü teşkilat, Türkiye’deki siyasi istikrarın teminatı. Bu yüzden her seçimde teşkilat çok önemli. İnşallah Türkiye, teşkilatlarımız sayesinde çok daha güzel günleri görecektir. Tabii ki Bolu içinde ne yapılabilirse bunları yapacağız ama Türkiye için özelikle şunu da vurgulamakta fayda var. Türkiye, son 10 yıldan bu yana çok güzel tırmanış içinde gelişim gösteriyor. O kadar büyük bir gelişim var ki bazı ülkelerden 'artık Türkiye çok oluyor' diyenler var. Bunun önünü, hızını kesmek için büyük gayretler ve planlar var.

Onları biliyorsunuz ama bu planlar sökmeyecek." 

AK Parti'nin milletin bağrından çıktığını, millet için çalıştığını vurgulayan Eroğlu, bütün şer güçlerin gayesinin seçimlerde partisinin oylarını birkaç puan aşağı, yüzde 50’nin altına çekmek olduğunu savundu.

"Olmadık şeyler hakkında iddialarda bulunuyorlar. AK Parti, gerçekten ismi gibi son derece ak bir partidir" diyen Eroğlu, şöyle devam etti:

"Borçlanmış İSKİ'yi teslim aldık. Arkasından 'Yuvacık' diye bilinen ve kimin yaptığını bildiğiniz soygun... Yuvacık soygunu devlete 4,5 milyar dolar yük yükledi. Başbakanımız İstanbul’un su meselesini halletmemi söylediğinde, İstanbul’a gittiğimde bin 800 ihale yapılmış, Ortada para yok. 82 milyar liralık ölü yatırım bohçası kucağımızda yatıyor. Bütün projeleri gezdik ve kurtarabildiğimiz parayı kurtardık. Ne kadar parayı kurtardık? 3,2 milyar lirayı geri aldık. Biz olmasaydık o para gitmişti zaten. Türkiye'nin bütçesinden çok daha fazla parayı kurtardık. Biz buyuz yani.

Dolayısıyla tüyü bitmemiş yetimin hakkını en iyi koruyan AK Parti hükümetidir."

Erdoğlu, Türk milletinin son derece feraset sahibi olduğunu, hesabı ve kitabını iyi yaptığını ifade etti. 

"Bakın, millet düşünmüyor mu?" diyen Eroğlu, şunları belirtti:

"Bunlar gelince Merkez Bankasının kasası boştu. Şu anda 136 milyar dolar var. Kasa doldu. Borç vardı, IMF'ye 23,5 milyar dolarlık borç. Biz borç almadık, onu ödedi bunlar. Ayrıca zorunlu tasarruf fonu var, devletin millete borcu 13,5 milyar lira. 22 bankanın soyulmasından dolayı millete yük ne kadar? 280 milyar lira. Bunları da ödedik. Vatandaş gitmiş, devletine güvenmiş, parayı yatırmış ama neticede soyan soymuş. Sırf İmar Bankasından dolayı vatandaş yurt dışına kaçtı, belki keyif çatıyor. Onun vatandaşa 8,5 milyar dolarlık borcunu bizler ödedik. Allah'a şükür, borçlar ödeniyor. Ödendi, kasa doluyor. Biz ne yapıyoruz? Yatırımlar dolu dizgin gidiyor. Öyle büyük yatırımlar yapıyoruz ki hayal edilemez. Muhalefetin hayal bile edemediği yatırımları yapıyoruz."

Devlet Su İşlerinin (DSİ) başına geldiğinde koalisyon hükumetinin proje sayısının sadece 9 olduğunu aktaran Eroğlu, "3,5 yılda kaçıp giden koalisyon hükümeti kaç tesis açtı' diye araştırdım. Dediler ki 'ancak 9 tesis açtı, bir kısmı da dere ıslahı, gölet ve barajlar'. 9 tesisi 3,5 yılda yapmışlar. Şimdi bakanlık olarak yılda 350-400 tesis açıyoruz. Bunun 10 milyon liradan büyük olanlarını Başbakanımız toplu açılış törenleriyle açıyor. Her yıl Başbakanımıza 100 ile 120 arasında tesis açtırıyoruz. Geçtiğimiz günlerde de Başbakanımız 113 tesisi hizmete açtı. Bu tesislerin maliyeti 3,2 milyar lira. Bir düğmeye basarak bu tesisler açıldı. Kalan 300 tesisi de ben açacağım. Bu kadar bereket var çünkü milletten aldığımızı millete hizmet olarak sunuyoruz" ifadesini kullandı.

Geçmiş hükümetlerin milletten aldıklarını bankalara hortumlattığını, faiz lobisi bulunduğunu, toplanan bütün vergilerin yüzde 86’sının taban faiz ödemesine gittiğini öne süren Eroğlu, "Şimdi bunların hortumları kesildi. Şimdi para, hizmet, baraj, içme suyu, yol ve birçok tesis olarak geliyor" dedi.

Geçmişte Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 70’inin yurt dışından temin edildiğini anlatan Eroğlu, şu anda silahlar, harp gemileri, helikopterler, denizaltılar ve uyduların tamamen yerli sermayeyle yapıldığını vurguladı.

Eroğlu, Türkiye'nin artık çok daha güçlü bir ülke olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Peki bu yeterli mi? Yeterli değil. Biz büyük bir milletiz. Hedeflerimize engeller olabilir, engelleri aşarız. Biz zaten ilk yıldan beri engelli koşu yaparak geliyoruz. İnşallah, sizlerin sayesinde hep birlikte engelleri aşacağız. Onların hesabı varsa Cenab-ı Allah’ın da hesabı vardır. Bu milletin bahtı açık. Milletlerin büyük hedefi olmazsa onlar kısa zamanda tarih sahnesinden silinir. Biz büyük milletiz ve bizim de büyük hedeflerimiz var. Kızıl elmamız var. Hedef cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı 2023’te dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına Türkiye’yi taşımak. Bu ülke, 500 milyar dolar ihracat, kişi başı 25 bin dolar gelir elde ederek hedeflerine ulaşacaktır. İkinci büyük hedef 2053, İstanbul’un fethinin 600. yılı.

Gençler inşallah o tarihte Türkiye’yi daha üst noktalara, zirveye taşıyacaktır."

Eroğlu, daha sonra kentten ayrıldı.