Muhalefet meydanları görsün

Bozdağ, yaklaşan yerel seçimler dolayısıyla yurt genelinde yürütülen çalışmalar kapsamında Çorum'un Alaca ilçesine geldi.

AK Parti ilçe seçim bürosundaki konuşması öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bozdağ, bir gazetecinin 17 Aralık operasyonuyla ilgili sorusu üzerine, 17 Aralık sürecinde ortaya çıkan her şeyin, her birinin apaçık birer iftira olduğunu savundu.

Bu durumu her yerde de bu şekilde dile getirdiğini ifade eden Bozdağ, "Onun için iftiralarla siyasette de herhangi bir alanda da yol almanın imkanı yoktur. Milletimiz iftira yapanları çok iyi tanıyor ve yalanla dolanla yol alanları da çok çok iyi biliyor. Ona göre de değerlendirmesini yapıyor" diye konuştu.

Seçim çalışmalarında meydanların sesini net bir şekilde duyduklarını vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Meydanların mesajını da çok net bir şekilde alıyoruz. Benim muhalefet partilerine ve başkalarına tavsiyem şudur: Meydanlara kulak versinler, meydanlardaki kalabalıkları görsünler. Onlar aynen 'yalanla iftirayla karşımıza gelmeyin. Planla programla projeyle karşımıza gelin' mesajı veriyorlar. Ancak muhalefet partileri milletten umutlarını kestikleri için, vatandaşın oyuyla iktidara gelme umudunu tamamen yitirdikleri içn kirli kampanyalarla, iftiralarla dışarıdan destekli kumpaslarla bazı sermaye çevrelerinin, bazı medya çevrelerini, bazı kirli odakların kirli oyunlarına ümitlerini bağlamışlar, iktidar yolunu oradan arıyorlar. Boşuna gayret ediyorlar. İktidar olmanın tek yolu vardır o da sandıktır, milletin gönlüne girmektir, milletin desteğini almaktır. Söz konusu kirli odaklara, birtakım sermaye veya medya çevrelerine veya bir takım başkaca güçlere hizmet edeceklerine millete hizmet etmiş olsalar, eminim  ki vatandaş onlar hakkında daha olumlu düşünür. Şu anda böyle bir dertleri olduğunu görmüyorum."

Seçim yarışında AK Parti'nin Türkiye genelinde en yüksek oy oranı ile başarı sağlayacağına inandığını ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:

"Meydanlara baktığımda AK Parti bütün meydanların birincisi olan partidir. Şu anda Türkiye'de en yüksek oy oranı ile belediye seçimlerinde başarı elde edecektir. Türkiye'de en fazla büyükşehir belediye başkanı, en fazla il belediye başkanı, en fazla ilçe ve belde belediye başkanlığını AK Parti adayları kazanacaklardır. Bundan hiçbir endişemiz yoktur. Sayın Başbakanımız çok net bir ifade kullandı: 'Biz birinci parti olmazsak ben siyaseti bırakırım' dedi. Muhalefet partilerinden siz böyle iddialı bir söz duydunuz mu? Duymadınız. Çünkü onların birinci olma gibi bir derdi de yok, öyle bir iddiası da yok. Ben buradan şunu da söylüyorum: CHP'nin Sayın Genel Başkanı, birinci olması mümkün değil ama şöyle bir açıklama yapabilir: 'Yüzde 30'un üzerinde oy alamazsam siyaseti bırakırım' diye bir açıklama yapması ona yakışır. Yapabilir mi veya MHP'nin Genel Başkanı diyebilir mi ki 'ben yüzde 15'ten yüzde 20'den az oy alırsam siyaseti bırakırım' böyle bir açıklama duydunuz mu? duymadınız. Tam tersi  açıklama yaptılar ve dediler ki: 'Sayın Başbakan yüzde ellinin altına düşerse istifa edeceğini açıklasın' Adamların tüm derdi AK Parti'nin oyu aşağıya düşecek, düşmeyecek. Ya sen kendi işine bak, kendi oyuna bak."

Kılıçdaroğlu'nun miting meydanlarındaki vaatlerine de değinen Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu her gün geziyor ve ne diyor: 'Ben iktidar olursan mazotu 1,5 liraya vereceğim' doğru mu? Ama hatırlarsanız 2011 seçimlerinde Sayın Kılıçdaroğlu, meydanlarda 'mazotu 1 Türk lirasına vereceğim' diye konuşuyordu. Yani dünya tarihinde ilktir. Muhalefette zam yapan lider olma özelliğini kazandı. Muhalefette zam yaptı, adam bunu başardı. Hayırlı olsun. Muhalefette zam yapan genel başkan, muhalefet lideri... Ne yapalım biz de Türkiye'yi böylesi bir muhalefetle yönetmek durumdayız" diye konuştu.

Bir gazetecinin 28 Şubat'la ilgili görüşlerini sorması üzerine Bozdağ, 28 Şubat sürecinin pek çok haksızlığa neden olduğunu belirterek, "28 Şubat, hukukumuzun, demokrasimizin, ekonomimizin ve milli irademizin üzerinden buldozer gibi geçmiştir" ifadesini kullandı.

AK Parti hükümetleri döneminde 28 Şubat sürecinin ortaya koyduğu bütün yanlışlıkların düzeltilmesine yönelik adımların atıldığının altını çizen Bozdağ, şunları söyledi:

"Biliyorsunuz üniversite kapılarındaki başı örtülü öğrencilerimizin mağduriyetine son verdik. Şu anda herkes gönül rahatlığı ile okuyabiliyor. Kamuda çalışma yasağını ortadan kaldırdık. Başı açık, başı örtülü herkes kamuda çalışabiliyor. Parlamentoda Nesrin Ünal hanımı ağlatan fotoğrafı ortadan kaldırdık. Merve Kavakçı Hanımefendiye, 'haddini bildirin, burası devlete meydan okuma yeri değildir' diyen fotoğrafı ve çirkin görüntüyü tarihin çöplüğüne havale ettik. Şimdi başı örtülü milletvekilleri parlamentoda. Katsayı zulmünü ortadan kaldırdık. Bütün meslek liseleri bugün üniversitelerde eşit şartlarda yarış imkanına kavuştu. Kuran kurslarına gitmedeki yaş engellerini ortadan kaldırdık. Bugün bütün yavrularımız Kuran kurslarına gidebiliyor. Orta öğretim kurumlarında Kur'an'ı Kerim ve Peygamberimizin hayatını seçmeli ders olarak okutulmasının önünü açtık ve 28 Şubat sürecinde görevinden başı örtülü diye uzaklaştırılanların kamuya geri dönüşlerine imkan sağlayan yasal düzenlemeyi çıkarttık. Bu Türkiye için büyük bir gelişmedir. Biz doğru bir adım attık. Haksızlığı ortadan kaldırdık. İnşallah Türkiye'de bundan sonra böylesi haksız dönemler yaşanmaz."

Bir gazetecinin 25 Mart'ta ortaya çıkacağı öne sürülen yeni kayıtlarla ilgili sorusuna Bozdağ, şu yanıtı verdi:

"Falan gün şu çıkacak, filan gün şu olacak diyenler ahlaksızdır, bunlar alçaktır. Bu ahlaksızlığı, bu alçaklığı yapanlara buradan sesleniyorum: Elinizde ne varsa 25 Mart'ı beklemeyin, hemen çıkarın, bir dakika sonra çıkarın, bir saat sonra çıkarın. Niye bekliyorsunuz? Tehdit, şantaj, kumpas, montaj düzeni kuran herkese, ahlaksızlara, kirli insanlara, alçaklara buradan bir kez daha sesleniyorum: Kendinizi gizlemeyin, biz zaten sizin kim olduğunuzu biliyoruz. Bizim hiçbir şeyden çekincemiz yok. Hiçbir düzmece kasetten, montajdan, şantajdan, tehditten korkmayacağız. Ellerinden geleni arkalarına koymasınlar, koyarlarsa  gönül koyarız kendilerine. Biz yolumuzu bildiğimiz doğrular üzerinde, milletimizden hiza ve istikamet alarak yürüdük. Bundan sonra aynen yürüyeceğiz. Bizim o noktada bir endişemiz yok. O kumpası hesap edenler baksınlar, onlar o iftiraların hesabını zaten hukuk karşısında verecekler. Ama aynı şekilde Allah'ın huzurunda da bu iftiraların hesabını verecekler."

Adalet Bakanı Bozdağ, İstanbul merkezli 17 Aralık'taki soruşturma kapsamında, Fatih Belediyesine yönelik dosyayla ilgili 31 kişi hakkında hazırlanan ve İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamenin, usul eksiklikleri olduğu gerekçesiyle soruşturma savcılığına iadesine ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı

"İddianamenin cumhuriyet savcısına iadesi, usul düzenlenmesi, mahkemeye verilmesi ve mahkemede yapılan inceleme sonucunda iddianamenin kabulüne ya da iadesine karar verilmesi birer usul işlemidir, adli işlemdir. İstanbul'da soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı iddianamesini tanzim edip ilgili  mahkemeye vermiştir. Mahkemede usul açısından bazı eksiklikler gördüğünü ifade ile iddianamenin iadesine karar vermiştir. Hem iddianamenin tanzimi hem de iddianamenin iadesi birer usulü işlemdir, onun için buna dair bir değerlendirme yapıp, bir hüküm vermek doğru değildir. Usul işlemeleri, süreç içerisinde yargı görevi yapanlar tarafından kanuna uygun olarak yerine getirilecektir."