Erdoğan: Hani örgüt değildiniz?

Bilime, sanayiye, AR-GE'ye ve özellikle mesleki eğitime yatırımlarla Türkiye artık farklı bir kulvarda ilerliyor. Uzun zaman ertelenen adımları biz attık.

Türkiye arge de özel sektörde rol almaya başladı. Başladığımız yer ile geldiğimiz nokta arasında çok büyük farklar vardır. Gerçekten çok büyük bir gurur tablusunu kazandık.

 "TÜBİTAK'ın içine öyle bir ihanet şebekesi yerleşiyor ki mesaisini, birikimini vatanı için, milleti için, bayrağı için değil ihanet için kullanıyor. Bilim ve teknoloji değil, örneğin üst düzel devlet görevlilerinin kriptolu telefonlarını dinlemek için orada alçakça çalışmalar, alçakça faaliyetler yapıyorlar. Eğer benim telefonumu, bana verilen kriptolu telefonu buradaki bu telefonu verenler dinliyorsa bunları ben farklı bir yaklaşım, bir defa asla gösteremem. Bizim nasıl sırtımızdan hançerlendiğimizin en büyük delili maalesef TÜBİTAK'taki işte bu tiplerdir"

TÜBİTAK'ın içine yerleşen bir urun bunu çürütme mücadelesi veriyor. TÜBİTAK'ın içine sızan bir ihanet çetesi alçakça faaliyetler yapıyor.

"TÜBİTAK içine sızmış bu hainler, maalesef yargı içine sızmış haşhaşiler tarafından korunuyordu. Hamdolsun şimdi TÜBİTAK bunlardan arındırılıyor. Tam temizlendi demiyorum. Tam temizlendiğinin veya temizleneceğinin umudu içerisindeyim" dedi.

Yapılan kriptolu telefonlar dinleniyor. Kriptolu telefonlarımız dinlenerek ihanet ettiler. Bunu TÜBİTAK'ın içindeki hainler yaptı. TÜBİTAK'ın içine sızanlar da Yargıya sızanlar da haşhaşiler tarafından destekleniyor. Eğer dürüstseniz samimiyseniz yerinizde durun ifade verin! İşledikleri suçun farkındalar.

Hani siz örgüt değildiniz? Bakın haberler  nasıl yayılıyor, görüyorsunuz değil mi? Siz örgüt olmasanız bunları nereden  bileceksiniz? Bunu bildikleri için bazıları evlerinde değil, gittiler,  gazetelerin içerisinde beklemeye başladılar. Niye orada beklemeye başladılar?  Buradan gelip bizi alamaz diye başladılar. Zannediyorum bir ikisi herhalde  kaçıverdi bu arada. Bunları yapıyorlar. Eğer dürüstseniz, samimiyseniz, hiç  suçunuz yoksa o zaman durun, çağrıldığınızda da gelin, teslim olun" dedi

 

 

Zannediyorum bir ikisi kaçıverdi. İşledikleri ihanet suçlarını çok iyi biliyorlar. Başlarına gelecek olanı biliyorlar. Sadece TÜBİTAK içindeki yaptıkları bile bunların nasıl ihanet içinde olduğunun göstergesidir.

 

Onun için şov araçlarını iyi kullanıyorlar. Biz bir yıl boyunca yetkimiz dahilinde onların inlerine girdik. Bir yıl boyunca biz yetkimiz dahilinde bunların inlerine girdik. TÜBİTAK bunların ini haline getirilmişti, oraya girdik. Emniyet gibi, TİB gibi, KOSGEB gibi, üniversiteler gibi kurumlardaki ihaneti ortaya koyduğumuz, bütün somut adımları attığımız halde yargı bunların üstlerine gitmedi. Yargı içindeki çeteleşmeyi de çökerttik. İşte bu değişim, dönüşümle birlikte yargı da bir normalleşme süreci içine girecektir.

Bakın eski Türkiye'de değiliz artık. Masumların ceza alıp, suçluların dolaştığı bir ülke yok. Hiç kimse timsah gözyaşı dökmesin. Kimse feryadı figan ortalığa dökülüp zavallılığını dünyaya duyurmasın.

Tutturdular bir Molla Muhammet, iki gözü görmüyor. Onunla birlikte 122 kişiyi gözaltına aldılar. Niye Pensilvanya'ya aykırı davrandı diye. Şimdi onların yaptığı şikayetle halkalar çözülmeye başladı.

Herkes hukukun işleyişine yardımcı olacak.

Uyuşturduğu takipçilerine yasadışı işler yaptıranlar, gemiyi ilk rüzgarda terk edip binlerce kilometre öteye gidenler var, işlediği suçu bilip korkup yurtdışına gidenler var. Bunların hepsi yurtiçinde olduğu gibi yurtdışındaki inlerinde de takip edilecek.

İnşallah bundan sonra her bir kurum sadece işine bakacak, millet için, vatan için çalışacak.