Başbakan Yardımcısı Canikli Giresun'da

Çeşitli programlara katılmak üzere Giresun'a gelen Canikli, Ordu-Giresun Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Bir gazetecinin yaşanan terör olaylarını sorması üzerine Canikli, "Türkiye'nin birlik, bütünlüğünü ve egemenliğini hedef alan bir terör saldırısı ile karşı karşıyayız. Türkiye son 40 yıldan beri terörle mücadele ediyor ama son dönemde Türkiye'nin yüz yüze geldiği terör hadisesi çok daha büyük boyutlu ve küresel ölçekli, yani sadece içerideki taşeronlarla yürütülen terör saldırıları söz konusu değil. Türkiye adeta şu an itibariyle yeniden bir egemenlik mücadelesi ile karşı karşıya. Onun mücadelesini veriyoruz. Çünkü terör örgütünü destekleyenler, onları tahrik edenler, onları piyasaya sürenler hepsi birlikte Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne yönelik bir saldırı peşindeler. Şu andaki karşı karşıya kaldığımız terörün gerçek boyutu budur." diye konuştu. 

"Mücadele ettiğimiz sadece PKK terör örgütü değil, çok daha karmaşık, çok daha büyük boyutlu, çok daha hain hedefleri ve emelleri olan bir terör saldırısı ile karşı karşıyayız" diyen Canikli, şöyle devam etti:

"Bu olay Türkiye'nin de merkezinde bulunduğu, içinde bulunduğu bu bölgenin yeniden şekillendirilmesi projesinin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. O nedenle son derece önemli. Herkes bunun farkında. Terörle ve onu destekleyenlerle bu mücadele bütün imkanlar kullanılarak bütün kaynaklar kullanılarak en etkili bir şekilde sürdürülüyor. Ondan yana da hiç kimsenin en ufak kuşkusu olmasın. Terör ve onu destekleyenler tamamen bu topraklardan ellerini çekene kadar, bu topraklardan tamamen ortadan kaldırılana kadar, terörün nefesi tüketilene kadar içeride ve dışarıda bu mücadele devam edecek. Bu Türkiye'nin birlik, beka ve gelecek mücadelesidir."  

Terörle mücadeleyi aynı kararlılık ve anlayışla yürüttüklerinin altını çizen Canikli, "Elbette bu mücadele sırasında maalesef bedeller ödüyoruz. Özellikle toprağa düşen yiğitlerimiz, kahramanlarımız, fidanlarımız oluyor. Yüreğimiz yanıyor. Onların acısını en derin şekilde hissediyoruz. Onların hepsi bu milletin kahramanları, bu milletin evlatları. Onların sayesinde biz özgürce bu topraklarda yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. Kesinlikle hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz. İnşallah sonuna kadar bu terör tamamen bitene kadar devam edeceğiz." ifadesini kullandı. 

Canikli, bölge halkının teröre destek vermemesinin ise son derece memnuniyet verici olduğunu vurguladı.

Bölgede terörle mücadelede vatandaşların çok büyük desteğinin söz konusu olduğunu ifade eden Canikli, "Bu son derece önemli. Bu takdire şayan ve sevindirici bir durumdur. Türkiye'nin bütünlüğü, birlik ve beraberliği geleceğe de güvenle bakmamızı sağlayacak önemli hususlardan bir tanesidir. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın teröre destek vermemesi, tam tersine yönünü safını Ankara olarak belirlemesi son derece önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

Bölgede yaşayan vatandaşlara şükranlarını sunduklarını belirten Canikli, "Bu mücadele sırasında bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın terör örgütünün hain ve acımasız saldırıları nedeniyle mağduriyetleri olabiliyor. Daha öncede hem başbakanlarımız hem de Sayın Cumhurbaşkanımız gerekli kararlılığı hep ifade ettiler. Bu vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek için çok hızlı çalışmalar yapılıyor. Terörün amaçlarından bir tanesi de o bölgede yaşayan vatandaşlarımızı bıktırmaktır. Buna fırsat vermeyeceğiz inşallah. Vatandaşlarımızın mağduriyetini giderme çalışmalarımız inşallah daha da hızlanacak. İnşallah bu beladan Türkiye tümüyle kurtulacak." açıklamasında bulundu.

- "Karar verecek olan millettir"

Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'başkanlık ancak kan dökülerek gelir' şeklinde yaptığı konuşmalara ilişkin başka bir soruya ise, "Onun kararını verecek olan millettir. Türkiye'de sistemin nasıl olacağına, nasıl olması gerektiğine karar verecek olan millettir." dedi. 

"Kılıçdaroğlu'nun ya da bir başkasının bunu ne engellemesi mümkün, ne de bu şekilde bir yöntemle geciktirmesi ya da korkutması mümkün." diyen Başbakan Yardımcısı Canikli, şunları söyledi:

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamaları hiçbir şekilde demokratik bir hukuk devleti ve uygulaması mantığıyla bağdaşır bir anlayış değildir. Böyle bir mantık, böyle bir anlayış sadece totaliter ve faşist rejimlerde, sistemlerde diktatör kişiler tarafından ifade edilebilecek cümlelerdir. Usulüne uygun bir şekilde Anayasa değişikliği gerçekleştirilir, TBMM Genel Kurulunda ve milletimizin de onayını alırsa buna ne sayın Kılıçdaroğlu, ne onu destekleyenler ne de başkaları karşı çıkabilir, onu engelleyebilir. Kimse bir şey yapamaz. Milletimiz sözünü söyledikten sonra herkes kabul etmek zorunda kalacaktır. Konuştuğumuz bir sistem sorunudur. Millet adına önce TBMM'deki milletvekilleri karar verir, daha sonra da milletimizin onayını aldıktan sonra böyle bir kararın karşısında kimse duramaz. Bu karar uygulanır, milletimizin takdir ettiği sistem hayata geçirilir, herkes de buna kuzu kuzu uymak durumunda kalır."

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının çok talihsiz olduğunu vurgulayan Canikli, "Çünkü sonuç itibariyle Kılıçdaroğlu anamuhalefet partisinin genel başkanı. Dolayısıyla herkes olumlu açıklama bekler. Ama maalesef başından beri hep terör, sokak, kan, şiddet ve son dönemlerde de ağırlıklı bir şekilde küfür. Sayın Kılıçdaroğlu'dan en çok duyduğumuz sözler bunlar. Bu oldukça üzüntü verici. Sonuç itibarıyla bir anamuhalefet partisi genel başkanının da söyleyecek sözü olması gerekir." diye konuştu.

Ülkenin gücünün artırılması, kardeşliğin pekiştirilmesi, huzur ortamının daha da güçlendirilmesi noktasında anamuhalefet partisinin de görevleri olduğuna dikkati çeken Canikli, "Ama Sayın Kılıçdaroğlu maalesef bunu tam tersine Türkiye'yi bölmek, Türkiye'yi adeta kamplara ayırmak ve gerilimi artırmak şeklinde kullanıyor. Ama artık vatandaşlarımız da buna itibar etmiyor. Anamuhalefet partisi genel başkanının halk nezdinde itibarının kalmaması üzüntü verici bir durum. Ama gelinen nokta çok açık bir şekilde bunu gösteriyor. Artık söz de karar da milletindir. Millet bunun sözünü ve kararını söyledikten sonra kimsenin onu engelleme kabiliyeti ve kapasitesi olamaz." değerlendirmesinde bulundu.

- Dokunulmazlıkların kaldırılması 

Nurettin Canikli, dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından yurt dışına çıkışların olduğunun hatırlatılması üzerine ise, şu yanıtı verdi:

"Şu anda Meclis'te bekleyen dosyalar, dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra başbakanlık ve Adalet Bakanlığı kanalı üzerinden ilgili yargı mercine gönderilecek. Bundan sonra karar verecek olan yargıdır. TBMM bunun önünü açtı. Vatandaşlarımızdan böyle bir talep vardı. Özellikle doğrudan terörü destekleyen, teröre katkı sağlayan, hatta terör örgütüne yataklık yapan bazı milletvekillerinin dokunulmazlık zırhını kullanarak bu faaliyetleri yürüttükleri biliniyor. Milletimizin ve vatandaşlarımızın talebi üzerine adeta terörist faaliyetlerin TBMM'den çıkartılması gibi algılamak lazım bu kararı. O çerçevede bir karar verildi. Bizler milletvekilleri olarak kararımızı verdik. Şimdi artık bundan sonraki aşama bağımsız yargı tarafından yerine getirilecek. Usulüne uygun bir şekilde dosyalar gönderilecek ve yargılamalar yapılacaktır. Bundan sonra konu yargının görev alanındadır. Söz yargıdadır. Bundan sonra hep birlikte göreceğiz ve izleyeceğiz."