Bahçeli, Başbakan’ın ‘Uluslararası Yolsuzluk Algısı Endeksi’ndeki sıralamayı 2002’ye göre mukayese etmek yerine, her anlamda yolsuzluğa gömülen etrafına, ailesine ve bizzat da aynadaki akislerine acilen odaklanması gerektiğini vurguladı.
CİHAN
İstanbul’daki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu için değerlendirme yapan Devlet Bahçeli, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube ekiplerince şimdiye kadar 49 kişinin gözaltına alındığını belirterek, “Aralarında yandaş iş adamlarının, bakan çocuklarının, AKP’li danışman ve bürokratların, AKP’li Fatih Belediye Başkanı’nın ve bir kamu bankası genel müdürünün de bulunduğu şüpheliler çok vahim suçlamalarla soruşturma sürecine dâhil edilmişlerdir. Bir yıllık teknik ve fiziki takip sonucunda yolsuzluk ağlarının deşifre edildiği, kirli kazanç bağlantılarının belirlendiği, rüşvet çarkının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Sahte belgelerle hayali ihracat teşebbüsleri, altın kaçakçılığı, kara para aklama, rüşvetle vatandaşlık dağıtımı, imar usulsüzlükleri, rant yolsuzlukları, arazi vurgunculuğu ve ihalelere fesat karıştırma gibi ağır suç ve suçlamalar iktidar yönlendirmeli yandaş ve yolsuzluk çetelerini köşeye sıkıştırmıştır.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE; YOLSUZLUK, YOKSULLUK VE YASAKLARIN HAKİMİYETİNE GİRDİ”
Bahçeli, İstanbul’daki yolsuzluk operasyonunun bir kez daha hükümetin boyunu aşan kir ve karanlık işlere bulaştığı, çıkar ilişkilerinin, kul ve yetim hakkını gasp eden ahlaksızlıkların merkez üssü haline geldiğini gösterdiğini ifade ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimi altında Türkiye’nin resmen; yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların hâkimiyeti altına girdiğini savundu.
“Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz hırsızlar, yağmacılar, talancılar, hortumcular, yan kesiciler, komisyoncular, tefeciler ve tufeyliler AKP hükümetinin etrafında öbek öbek toplanmışlar, aynı amaca doğru yönelmişlerdir.” diye sözlerini sürdüren Devlet Bahçeli, şu günkü şartlarda, hükümetin sevk ve idare ettiği yolsuzluk ve hukuksuzluk kervanının gizlenemeyecek, saklanamayacak ve örtülemeyecek kadar büyüdüğü, kökleşip her tarafı sardığını dile getirdi.
“MAFYATİK YAPILARIN UZANTILARI AKP’Yİ ELE GEÇİRDİ”
Bahçeli, kara para zincirinin halkaları, gayri meşru gelir kapılarının parçaları, yasa dışı yollarla servet üstüne servet edinen mafyatik yapılanmaların uzantılarının AKP’ye tam olarak sızdığı ve hatta ele geçirdiğini ileri sürdü.
İstanbul’da yürütülen ve çok ayaklı devam eden yolsuzluk soruşturmasının bunu bir kez daha ispatladığını söyleyen MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti: “Her şeyden önce sürdürülen adli soruşturma nereye uzanırsa uzansın, ucu kime dokunursa dokunsun mutlaka sonuna kadar götürülmelidir. Türkiye yolsuzluklarla hesaplaşmalı, temiz toplum, temiz yönetim ve temiz siyaset için herkes samimi bir şekilde mücadele etmelidir. Kanunsuzluklarla baş edebilmek ve yolsuzluk damarlarını kökünden kesip atabilmek için bu tarihi fırsat heba edilmemelidir. AKP’nin 11 yıllık iktidar süresinde defalarca yazılı ve görsel medyaya intikal etmiş iddialar ve şaibeler de devam eden hukuksal sürece eklemlenerek ülkemiz yolsuzlukların zincirinden kurtarılmalıdır. Geldiğimiz bu aşamada, hükümetin tüm kirli çamaşırları, tüm hukuksuz, vicdansız ve kural tanımaz aşırmaları deşifre edilmelidir.”
“AKP İKTİDARI, MİLLETİN ÖNÜNDE YARGILANMALI”
Bahçeli, AKP iktidarının millet önünde yargılanması gerektiğini belirterek, “Gemicik sahiplerinden yumurtacılara, mısırcılardan enerji ortaklarına kadar kim varsa biriktirdikleri servetleri, şişkin banka hesapları, dünyalıklarını erken yaşlarda fazla fazla kazanmalarının derin sırları detaylı olarak mercek altına alınmalıdır. Ayrıca söz konusu hukuki süreci; yıpratmak, sulandırmak ve rotasından saptırmak amacıyla gündemde sıcaklığını koruyan siyasi bir kutuplaşmaya, malum anlaşmazlığa ve sözde rövanşist bir çıkışa bağlamak en azından pişkinlik ve utanmazlık örneğidir.” ifadesini kullandı.
“MESELEYİ ‘HÜKÜMET-CEMAAT’ ÇEKİŞMESİNE HAPSETMEK SON DERECE MAKSATLI”
Devlet Bahçeli, meseleyi 'Hükümet-Cemaat' çekişmesine hapsetmenin, yolsuzluklarla ilgili soruşturmayı zamanlama itibariyle manidar bulup yakın geçmişteki iktidar tasarruflarına misilleme olarak yorumlamanın son derece maksatlı, son derece kasti ve oldukça da akıl dışı olduğuna dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan’ın 'Tehditlere boyun eğmeyeceğiz' diyerek hedef saptırma girişiminin, 'Birilerinin topu tüfeği varsa bizim Allah’ımız var' ifadelerinin suçüstü yakalanan ve üste çıkmaya gayret eden telaşlı bir zihniyetin çırpınışlarından başka bir şey olmadığını savunan Bahçeli, “Yolsuzlukları örtbas etmeye, milli irade dolandırıcılığıyla akılları karıştırmaya ve siyaset cambazlığıyla günahları örtmeye hiç kimse, hele ki Başbakan Erdoğan asla kalkışmamalıdır. Aziz milletimiz çalan, çırpan ve haksızlıklarla menfaat temin eden kim olursa olsun yakalarından tutulmasını ve bunlardan hesap sorulmasını beklemektedir. Ayrıca mahdumları haram para peşinde koşan ve nüfuz ticareti yoluyla hukuk dışı iş, işlem ve ilişkilere karışan bakanların mevcut hal ve durumlarını gözden geçirmeleri siyasi ahlakın bir gereği olacaktır.” açıklamasını yaptı.
“BAŞBAKAN AYNADAKİ AKSİNE ACİLEN ODAKLANMALIDIR”
Bahçeli, Türkiye’nin her anlamda arınması, her bakımdan paklanması, her düzeyde temizlenmesi gerektiğini ifade ederek, sözlerini "Tüyü bitmemiş yüz binlerce yetimin, mağdur olmuş milyonlarca mazlumun hakkına el uzatacak kadar İslam’dan, insaftan ve insanlıktan uzaklaşanlar sona yaklaşmış, krediyi tüketmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul’da süren yolsuzluk soruşturmasını titizlikle ve büyük bir özenle takip edecektir. Hukuka saygı duymak herkes için ortak yükümlülüktür. Bu kapsamda siyasi telkin ve müdahalelerin olmaması konusunda özellikle Başbakan ve hükümeti çok dikkatli hareket etmek zorundadır. Bugünkü ortamda gecikmeyle de olsa yargı devreye girmiş, inisiyatifi ele almıştır. Başbakan Erdoğan ‘Uluslararası Yolsuzluk Algısı Endeksi’ndeki sıralamayı 2002’ye göre mukayese etmek yerine, her anlamda yolsuzluğa gömülen etrafına, ailesine ve bizzat da aynadaki akislerine acilen odaklanmalıdır.” cümleleriyle tamamladı.
CİHAN
Yorum Gönder