Obezite hastalarının tercihi, tüp mide ameliyatı

Kahraman, AA muhabirine yaptığı açıklamada yaklaşık 3 yıldır metabolik cerrahi ile yakından ilgilendiğini belirtti.

Obezitenin, vücutta anormal yağ birikmesiyle seyreden ve tıbbi olarak kanıtlanmış bir hastalık olduğuna dikkati çeken Kahraman, özellikle kadınlarda yüzde 35, erkeklerde ise yüzde 25 fazla yağ oranı olduğunu ifade etti.

Kahraman, bu hastalığın oluşmasında birçok neden olduğunu kaydederek, "Ailesel nedenlerden tutun da fast food gibi çevresel etkenlere kadar birçok sebep olabilir ve temel olarak fazla alınan kalorinin harcanmaması ile obezite ortaya çıkabilir. Bu nedenle ülkemizde obezite giderek artmakta olan bir hastalıktır." dedi.

Günümüzde obeziteye karşı etkin ve uygulanan ameliyat yöntemleri bulunduğunu dile getiren Kahraman, "Bunların içinde özellikle 2008'den sonra bütün dünyada en fazla uygulanan ve uygulanması giderek artan tüp mide ameliyatı yaygın olarak yapılmaktadır. Özel hasta gruplarında mini gastrik by-pass adı verilen ameliyat gibi prosedürler tercih edilebilir." ifadesini kullandı.

Kahraman, bu ameliyatla obeziteye bağlı gelişen şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları gibi birçok durumun yüzde 70 ile 90 oranında düzeltebildiğini vurgulayarak, tüp mide ameliyatının avantajları olduğunu kaydetti.

Bu ameliyatta midenin açlık hormonu salgılanan kısmının alındığını ifade eden Kahraman, o nedenle hastaların açlığı çok fazla hissetmediğini ve çok fazla yemek yiyememesine neden olduğunu söyledi. 

Kahraman, hastanın normal fizyolojik seyri bozulmadığı için tüp mide ameliyatının obezitede fazlaca tercih ettikleri bir ameliyat türü olduğunu ancak her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da bazı riskler bulunduğunu ifade ederek, ameliyat sonrası yüzde 95 oranında hastalarında herhangi bir sorun olmadığını, operasyon geçiren hastaların ilk haftadan itibaren ortalama 4 veya 7 kilo vermeye başladığını, 18 ay içerisinde fazla kilolarının yaklaşık yüzde 70'ini verdiğini sözlerine ekledi.