Tutuklu yargılanacak kadının küçük kızını öldürmeye çalışması hastane odasındaki güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. Kadının eşi, 31 yaşındaki Arslan Hancı'nın sanıktan şikayetçi olmadığı belirtilirken, Fatma Hancı'nın akli dengesinin araştırılması için hastaneye sevk edildiği ortaya çıktı.
Fatma ile Arslan Hancı, 2007 yılında Antalya'nın Serik İlçesi'nde tanışarak evlenmek üzere Samsun'un Vezirköprü İlçesi'ne kaçtı. Fatma Hancı, Vezirköprü İlçesi'ne bağlı Teberük Köyü'nde eşinin anne-babası, kardeşi Halil Hancı ve çocukları ile birlikte yaşamaya başladı. 2008 yılı Mayıs ayında çiftin 'Selma' adını verdikleri kızları dünyaya geldi. Aile, kalça çıkığı bulunması sebebi ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürdükleri çocuklarının, felç geçirdiğini ve bir daha yürüyemeyeceğini öğrendi. 2009 yılı Ekim ayında çiftin ikinci çocukları olan 'Özlem' dünyaya geldi. Ancak, bu çocuklarında da sağlık sorunları olduğu, ateş, öksürük ve morarma bulunduğu tespit edildi. Bir süre üniversite hastanesinde tedavi gören Özlem'e teşhis konulamadığı için aile alıp köylerine gitti.
2 ÇOCUĞUNU BOĞARAK ÖLDÜRDÜ İDDİASI
2009 yılı Ekim ayında, Fatma Hancı eşiyle birlikte aynı odada yatarken kızları Özlem'de beşik içerisinde uyuduğu sırada, iddialara göre bebeğin ağzını ve burnunu eli ile yarım saat kadar kapattı. Hareketsiz kalınca da hiçbir şey olmamış gibi uyudu. Sabah uyandığında ise bağırarak ailenin diğer fertlerine haber verdi. Özlem'in öldüğünü anlayan aile herhangi bir doktor kontrolü yaptırmadan bebeği köy mezarlığında toprağa verdi. Zaten hasta olduğu içinde kimse durumdan şüphelenmedi. 2.5 yaşında olan ve yürüyemeyen Selma'nın da anne Fatma Hancı, televizyon izlerken ağzını ve burnunu 5 dakika kadar kapattı. Küçük çocuk hareketsiz kalınca da yakındaki cami inşaatında çalışan eşini çağırdı. Eve gelen Arslan Hancı, kızının yüzüne su dökünce Selma kendine geldi. Arslan Hancı, tekrar çalışmaya gitti. Fakat Fatma Hancı, iddialara göre tekrar küçük kızın ağzını ve burnunu eli ile kapatıp nefessiz bıraktı. Hakeretsiz sırt üstü düşünce de yine eşine haber verdi. Bu kez su dökülmesine rağmen Selma kendine gelmedi ve aile kızlarını ilçe devlet hastanesine götürdü. Doktorlar yaptıkları kontrollerde Selma H.'nin öldüğünü söyleyince o da köy mezarlığında toprağa verildi.
3'ÜNCÜ DE KAMERALARA YAKALANDI
Çiftin 2012 yılı Temmuz ayında 'Özge' adını verdikleri kızları doğdu. Ancak, o da sağlık sorunları nedeniyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatırıldı. Kalbinde delik olduğu tespit edilen Özge'nin tedavisi sürerken annesi ve babası yanında refekatçı olarak kalmaya başladı. 22 Ekim 2012 günü, kızının yanında tek başına kalan Fatma Hancı, iki eliyle bebeğin ağzını ve burnunu kapatarak öldürmeye çalışması odadaki güvenlik kameralarına saniye saniye takıldı.
Kamera kayıtlarına göre Fatma Hancı, diğer çocuklarına da yaptığı gibi bir süre yatakta yatan ve uyanık olan Özge'nin burnunu kısa süreli parmaklarıyla oyun oynar gibi kapattı. Daha sonra odadan çıkan Fatma Hancı, yaklaşık 1.5 dakika sonra geri gelip yataktaki bebeğinin ağzını ve burununu iki eliyle kapatıp, 30 saniye kadar nefes almasını engelledi. Bir ara elini çektikten sonra bebek ağlayınca da tekrar dışarıya çıkan genç kadın, daha sonra bir şey olmamış gibi geri gelip telefon açtı. Hastane personelinin kameralardan olayı görmesi üzerine şikayette bulunulup gözaltına alınan Fatma Hancı, tutuklandı.
POLİSTE KABUL ETTİ, SAVCILIKTA "YAPMADIM" DEDİ
Polisteki ifadesinde iki kızını öldürdüğünü ve Özge'yi de hasta olduğu için öldürmeye çalıştığını kabul eden Fatma Hancı, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde 2 kızının hasta olduğu için kendiliğinden öldüğünü ileri sürdü. Özge'yi de öldürmeye çalışmadığını savunan sanık, olay günü eşinin bez almaya gittiği söyleyerek, "Çocuğuma teşhis konulmamıştı. Bir teşhis konulması için doktorlar gelir düşüncesi ile elimle ağzına bastırdım, düğmeye bastım ancak, kimse gelmedi. Daha sonra elimi ağzından çektim. Eşim yanıma gelince yaptıklarımı eşime anlattım. Tedavisi ile ilgilenen doktora da bu olayı kendi başıma anlatarak nasıl meydana geldiğini söyledim. Odada bulunan kamera kayıtları incelendiğinde çocuğumu öldürmeye teşebbüs suçlaması ile polis merkezine götürdüler ve bana yapılan baskı sebebiyle yaptığımı söyledim. Ancak çocuğumu öldürmeye teşebbüs etmedim, sadece teşhis konulması için çocuğumun ağzını kapatmam durumunda nöbet geçireceği düşüncesi ile doktorlar geleceğini düşünmemden dolayı bu eylemi gerçekleştirdim" dedi. Arslan Hancı ise, eşinden şikayetçi olmadığını ve 2 çocuğunu öldürdüğüne ve birini de öldürmeye teşebbüs ettiğine inanmadığını söyledi.
2 KEZ ÖMÜR BOYU VE 24 YILA KADAR HAPİSLE YARGILANACAK
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı, Fatma Hancı'nin kızı Özge'yi öldürmek suçundan 24 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması için Samsun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açarken, 2 çocuğunu öldürmek suçundan olan dosyayı olay yeri olan Vezirköprü'ye gönderdi. Fatma Hancı, cinayet suçundan da 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası ile yargılanacağını belirtildi. Diğer taraftan Fatma H.'nin akli dengesinin araştırılması için Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildiği ortaya çıktı.
Fatma ile Arslan Hancı, 2007 yılında Antalya'nın Serik İlçesi'nde tanışarak evlenmek üzere Samsun'un Vezirköprü İlçesi'ne kaçtı. Fatma Hancı, Vezirköprü İlçesi'ne bağlı Teberük Köyü'nde eşinin anne-babası, kardeşi Halil Hancı ve çocukları ile birlikte yaşamaya başladı. 2008 yılı Mayıs ayında çiftin 'Selma' adını verdikleri kızları dünyaya geldi. Aile, kalça çıkığı bulunması sebebi ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürdükleri çocuklarının, felç geçirdiğini ve bir daha yürüyemeyeceğini öğrendi. 2009 yılı Ekim ayında çiftin ikinci çocukları olan 'Özlem' dünyaya geldi. Ancak, bu çocuklarında da sağlık sorunları olduğu, ateş, öksürük ve morarma bulunduğu tespit edildi. Bir süre üniversite hastanesinde tedavi gören Özlem'e teşhis konulamadığı için aile alıp köylerine gitti.
2 ÇOCUĞUNU BOĞARAK ÖLDÜRDÜ İDDİASI
2009 yılı Ekim ayında, Fatma Hancı eşiyle birlikte aynı odada yatarken kızları Özlem'de beşik içerisinde uyuduğu sırada, iddialara göre bebeğin ağzını ve burnunu eli ile yarım saat kadar kapattı. Hareketsiz kalınca da hiçbir şey olmamış gibi uyudu. Sabah uyandığında ise bağırarak ailenin diğer fertlerine haber verdi. Özlem'in öldüğünü anlayan aile herhangi bir doktor kontrolü yaptırmadan bebeği köy mezarlığında toprağa verdi. Zaten hasta olduğu içinde kimse durumdan şüphelenmedi. 2.5 yaşında olan ve yürüyemeyen Selma'nın da anne Fatma Hancı, televizyon izlerken ağzını ve burnunu 5 dakika kadar kapattı. Küçük çocuk hareketsiz kalınca da yakındaki cami inşaatında çalışan eşini çağırdı. Eve gelen Arslan Hancı, kızının yüzüne su dökünce Selma kendine geldi. Arslan Hancı, tekrar çalışmaya gitti. Fakat Fatma Hancı, iddialara göre tekrar küçük kızın ağzını ve burnunu eli ile kapatıp nefessiz bıraktı. Hakeretsiz sırt üstü düşünce de yine eşine haber verdi. Bu kez su dökülmesine rağmen Selma kendine gelmedi ve aile kızlarını ilçe devlet hastanesine götürdü. Doktorlar yaptıkları kontrollerde Selma H.'nin öldüğünü söyleyince o da köy mezarlığında toprağa verildi.
3'ÜNCÜ DE KAMERALARA YAKALANDI
Çiftin 2012 yılı Temmuz ayında 'Özge' adını verdikleri kızları doğdu. Ancak, o da sağlık sorunları nedeniyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatırıldı. Kalbinde delik olduğu tespit edilen Özge'nin tedavisi sürerken annesi ve babası yanında refekatçı olarak kalmaya başladı. 22 Ekim 2012 günü, kızının yanında tek başına kalan Fatma Hancı, iki eliyle bebeğin ağzını ve burnunu kapatarak öldürmeye çalışması odadaki güvenlik kameralarına saniye saniye takıldı.
Kamera kayıtlarına göre Fatma Hancı, diğer çocuklarına da yaptığı gibi bir süre yatakta yatan ve uyanık olan Özge'nin burnunu kısa süreli parmaklarıyla oyun oynar gibi kapattı. Daha sonra odadan çıkan Fatma Hancı, yaklaşık 1.5 dakika sonra geri gelip yataktaki bebeğinin ağzını ve burununu iki eliyle kapatıp, 30 saniye kadar nefes almasını engelledi. Bir ara elini çektikten sonra bebek ağlayınca da tekrar dışarıya çıkan genç kadın, daha sonra bir şey olmamış gibi geri gelip telefon açtı. Hastane personelinin kameralardan olayı görmesi üzerine şikayette bulunulup gözaltına alınan Fatma Hancı, tutuklandı.
POLİSTE KABUL ETTİ, SAVCILIKTA "YAPMADIM" DEDİ
Polisteki ifadesinde iki kızını öldürdüğünü ve Özge'yi de hasta olduğu için öldürmeye çalıştığını kabul eden Fatma Hancı, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde 2 kızının hasta olduğu için kendiliğinden öldüğünü ileri sürdü. Özge'yi de öldürmeye çalışmadığını savunan sanık, olay günü eşinin bez almaya gittiği söyleyerek, "Çocuğuma teşhis konulmamıştı. Bir teşhis konulması için doktorlar gelir düşüncesi ile elimle ağzına bastırdım, düğmeye bastım ancak, kimse gelmedi. Daha sonra elimi ağzından çektim. Eşim yanıma gelince yaptıklarımı eşime anlattım. Tedavisi ile ilgilenen doktora da bu olayı kendi başıma anlatarak nasıl meydana geldiğini söyledim. Odada bulunan kamera kayıtları incelendiğinde çocuğumu öldürmeye teşebbüs suçlaması ile polis merkezine götürdüler ve bana yapılan baskı sebebiyle yaptığımı söyledim. Ancak çocuğumu öldürmeye teşebbüs etmedim, sadece teşhis konulması için çocuğumun ağzını kapatmam durumunda nöbet geçireceği düşüncesi ile doktorlar geleceğini düşünmemden dolayı bu eylemi gerçekleştirdim" dedi. Arslan Hancı ise, eşinden şikayetçi olmadığını ve 2 çocuğunu öldürdüğüne ve birini de öldürmeye teşebbüs ettiğine inanmadığını söyledi.
2 KEZ ÖMÜR BOYU VE 24 YILA KADAR HAPİSLE YARGILANACAK
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı, Fatma Hancı'nin kızı Özge'yi öldürmek suçundan 24 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması için Samsun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açarken, 2 çocuğunu öldürmek suçundan olan dosyayı olay yeri olan Vezirköprü'ye gönderdi. Fatma Hancı, cinayet suçundan da 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası ile yargılanacağını belirtildi. Diğer taraftan Fatma H.'nin akli dengesinin araştırılması için Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildiği ortaya çıktı.
Yorum Gönder