Oğluyla gurur duyduğunu belirten annesi 65 yaşındaki Bedriye Yazgan, "Oğlum, ilk kitabını 3 yılda tamamladı. Bu kendisine bir özgüven kazandırdı ve ardından 2 kitap daha yazdı. Böyle bir evlada sahip olmaktan dolayı çok mutluyum" diye konuştu.
Samsun'da bir aylık bebekken menenjit geçiren Vahit Sonay Yazgan felçli ve tekerlekli sandalyeye bağlı yaşıyor. Okula gidemeyen ve okuma yazmayı annesi Bedriye Yazgan'dan öğrenen Vahit Sonay Yazgan, yazar yönüyle dikkat çekiyor.
Koyu bir Galatasaray taraftarı olan Vahit Sonay Yazgan, yazarlığa 'Galatasaray ve Aşkı' kitabı ile başladı. Oğlunun, Galatasaray'ın 2002 yılında oynadığı tüm maçlar için günlük tuttuğunu söyleyen anne Bedriye Yazgan, "Ablasından öğrendiği bilgisayar kullanımı sayesinde 2002 yılında 'Galatasaray ve Aşkı' adıyla öykü kitabı yazdı. Kitaptaki maçlar tamamen gerçek, hikayeler ise hayal ürünüydü. Kitap bittikten 3 yıl sonra kendi olanaklarımızla bin adet bastırdık. Bastırdığımız kitaplar çok kısa bir sürede tükendi. Ardından 2 kitap daha yazdı" dedi.
Konuşamayan engelli oğlu Vahit Sonay Yazgan'ın tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını anlatın Bedriye Yazgan, oğlunun diğer kitapları nasıl yazdığını da şöyle anlattı:
"Özellikle engelli arkadaşları, 'Sen engelinden mi utanıyorsun? Neden kitapta kendini varlıklı, zengin bir iş adamı olarak gösteriyorsun?' diyerek tepki gösterdi. Ama bu tepkiler oğluma ışık oldu ve yön gösterdi. Daha sonra da 'İçimdeki acı' adıyla kendi yaşam hikayelerini içinde barındıran 2'nci kitabını yazdı. O kitap daha büyük ses getirdi. Ardından da 3'üncü olan 'Ne var, ne yok' isimli kitabı yazdı. Valimiz, belediye başkanlarımız oğluma maddi manevi sahip çıktı. Onlara teşekkür ediyorum. Bu da kendisine ve ailemize güç verdi."
Bir yıl önce eşini kaybettiğini söyleyen Bedriye Yazgan, "Vahit, 4'üncü kitabı 'Bu ben değilim anne'yi yazıyordu ve babasının ölümü sonrasında kitap yarıda kaldı. Yazma hevesi kırıldı. Bir televizyon programında bizi gören Fatih Terim bey, bizi davet etti ve Galatasaray-Fenerbahçe maçını bize izletti. Ardından Florya Tesisleri'ne davet edildik. Orada da tüm futbolcularla tanıştık. Anne olarak bu durumdan çok mutlu oldum. Artık ben Bedriye Yazgan değil de, Vahit'in annesi olarak tanınıyorum" dedi.
Oğlunun, 'Bu ben değilim anne' adlı kitabı yazmaya devam edeceğini vurgulayan Bedriye Yazgan, "Eğer bir yayınevi benim oğlumun kitaplarına sahip çıkar, yayınlama hakkını alır ve bu çocuğum da kendisine yazı hayatında bir yer bulursa ben en mutlu anne, oğlum da en mutlu yazar olacaktır" diye konuştu.
Samsun'da bir aylık bebekken menenjit geçiren Vahit Sonay Yazgan felçli ve tekerlekli sandalyeye bağlı yaşıyor. Okula gidemeyen ve okuma yazmayı annesi Bedriye Yazgan'dan öğrenen Vahit Sonay Yazgan, yazar yönüyle dikkat çekiyor.
Koyu bir Galatasaray taraftarı olan Vahit Sonay Yazgan, yazarlığa 'Galatasaray ve Aşkı' kitabı ile başladı. Oğlunun, Galatasaray'ın 2002 yılında oynadığı tüm maçlar için günlük tuttuğunu söyleyen anne Bedriye Yazgan, "Ablasından öğrendiği bilgisayar kullanımı sayesinde 2002 yılında 'Galatasaray ve Aşkı' adıyla öykü kitabı yazdı. Kitaptaki maçlar tamamen gerçek, hikayeler ise hayal ürünüydü. Kitap bittikten 3 yıl sonra kendi olanaklarımızla bin adet bastırdık. Bastırdığımız kitaplar çok kısa bir sürede tükendi. Ardından 2 kitap daha yazdı" dedi.
Konuşamayan engelli oğlu Vahit Sonay Yazgan'ın tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını anlatın Bedriye Yazgan, oğlunun diğer kitapları nasıl yazdığını da şöyle anlattı:
"Özellikle engelli arkadaşları, 'Sen engelinden mi utanıyorsun? Neden kitapta kendini varlıklı, zengin bir iş adamı olarak gösteriyorsun?' diyerek tepki gösterdi. Ama bu tepkiler oğluma ışık oldu ve yön gösterdi. Daha sonra da 'İçimdeki acı' adıyla kendi yaşam hikayelerini içinde barındıran 2'nci kitabını yazdı. O kitap daha büyük ses getirdi. Ardından da 3'üncü olan 'Ne var, ne yok' isimli kitabı yazdı. Valimiz, belediye başkanlarımız oğluma maddi manevi sahip çıktı. Onlara teşekkür ediyorum. Bu da kendisine ve ailemize güç verdi."
Bir yıl önce eşini kaybettiğini söyleyen Bedriye Yazgan, "Vahit, 4'üncü kitabı 'Bu ben değilim anne'yi yazıyordu ve babasının ölümü sonrasında kitap yarıda kaldı. Yazma hevesi kırıldı. Bir televizyon programında bizi gören Fatih Terim bey, bizi davet etti ve Galatasaray-Fenerbahçe maçını bize izletti. Ardından Florya Tesisleri'ne davet edildik. Orada da tüm futbolcularla tanıştık. Anne olarak bu durumdan çok mutlu oldum. Artık ben Bedriye Yazgan değil de, Vahit'in annesi olarak tanınıyorum" dedi.
Oğlunun, 'Bu ben değilim anne' adlı kitabı yazmaya devam edeceğini vurgulayan Bedriye Yazgan, "Eğer bir yayınevi benim oğlumun kitaplarına sahip çıkar, yayınlama hakkını alır ve bu çocuğum da kendisine yazı hayatında bir yer bulursa ben en mutlu anne, oğlum da en mutlu yazar olacaktır" diye konuştu.
Yorum Gönder