Selçuk Balcı ile yapılan röportajda yer alan soru ve cevaplar şöyle;
Hayranlarınız sizin için “sevilen şarkıları kemençeli yorumuyla bir başka sevdiren sanatçı” diyor. Ne hissettiriyor bu?
Mutlu hissettiriyor tabii. Ben kemençeye sırf Karadeniz müziği yapacağım diye başlamadım. Sevdiğim birçok ezgiyi, özellikle duygusal ezgileri kemençeyle çalmayı hedeflemiştim. Hedefime de eriştim. Dinlediğim her şeyi kemençeyle çalmaya çalışıyorum. Farid Farjad kemanda nasıl etkiliyorsa ben de kemençede aynı etkiyi yaratmaya çalışıyorum.
Kemençede çok iddialıyım, her şeyi çalarım diyebilir misiniz?
Yok, kesinlikle diyemem. Kemençeyle her şey çalınabilir ama benim böyle bir iddiam yok. Dinlediğim ve sevdiğim her şeyi uğraşıp çıkartmaya çalışırım ama muhakkak benim de çalamayacağım şeyler vardır.
“Kazım Koyuncu, Fuat Saka ile ciddiye alınmaya başladı”
Rize’de doğmuş, ilkokulu orada bitirmişsiniz. Kemençeyi ilk ne zaman elinize aldınız?
Aslında bizim kültürümüzde yani Hemşin yöresinde daha çok tulum kullanılır. Ben kemençeyle yöreden uzaklaştıktan, Ankara’ya taşındıktan sonra tanıştım, ilk
o zaman elime aldım ve çalmaya başladım.
Son yıllarda Karadeniz müziği önem kazandı, daha çok dinlenmeye başlandı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Karadeniz müziği bugüne kadar karikatürize edilmiş bir müzik türü gibi gösterildi. Karadeniz insanının hiçbir acısı, derdi, kederi yok hamsiyi, mıhlamayı yer, horonunu teper gibi yansıtıldı. Evet, Karadeniz insanı neşelidir ama tabii ki bu insanların da acıları, hüzünleri var. Neyse ki Kazım Koyuncu, Fuat Saka, Gökhan Birben, Birol Topaloğlu’ndan sonra daha çok ciddiye alınmaya başladı. Ben de bu anlamda biraz katkıda bulunduysam ne mutlu bana.
Albümlerinizdeki şarkıların bestesi genelde size ait, bunu özellikle mi istiyorsunuz?
Yok, tercih meselesi değil. Çok hoşuma giden, benim sesime yakışır dediğim eserlere tabii ki albümümde yer veririm.
“Unutulmayacak eserler yapmadıkça albüm çıkarmam”
Yeni albüm çalışması var mı?
Bir single yayınladık, “Ağır Ağır” isimli. Albümümü biraz daha geciktireceğim. Kendimi de içine katarak söylüyorum, toplum olarak tüketmeyi çok fazla seviyoruz. Ben bir-iki sene içinde kaybolacak eserler yapmak istemiyorum. O yüzden unutulmayacak eserler yapmadıkça yeni albüm çıkarmayı düşünmüyorum.
Yöresel müzik yapmanın dışında “Ucuz Roman”, “Baba” gibi Hollywood film müziklerini çaldığınız videolarınız da var. Nasıl ortaya çıktı bunlar?
Onları çekmek planlı bir durum değildi. Bir arkadaşın ofisine uğramıştım, elime bir kemençe tutturdu hadi müzik yapalım, muhabbet edelim derken onlar geldi aklımıza, onları çaldık. Eğlenceli oldu. N
“Harbiye beni çok heyecanlandırıyor”
30 Eylül’de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda konseriniz var, heyecanlı mısınız?
Solo konser verecek olmanın başka bir heyecanı var tabii. Daha önce de Harbiye’de sahneye çıkmıştık ama o Karadeniz gecesiydi, kalabalık bir konserdi. Tek başına çıkacak olmak ayrı bir yük. İnsanlar sadece sizi dinlemeye geliyor, 20 kişilik bir orkestrayla çıkıyoruz, yaylılar olacak. Bunların hepsi heyecan verici, ufacık bir hata beni olumsuz yönde etkileyebilir.
Misafir sanatçılar olacak mı?
Arkadaşlarım olacak. Sahneyi paylaşmayı düşündüğüm birkaç kişi var. Sürpriz...
kaynak: haber61
kaynak: haber61
Yorum Gönder