İyidere Kaymakamı Ömer Faruk Tuncer, yaklaşık bin 500 metre uzunluğundaki Pileki Mağarası'nın, Türkiye'de ender görülen yapay mağaralardan biri olduğunu söyledi.
Mağaranın tahminen 1700'lü yıllardan itibaren pileki taşının oyulmaya başlanmasıyla oluştuğunu anlatan Tuncer, "Bu mağara insan emeği ve gücünün nelere vakıf olduğunun en somut göstergesidir. Bu mağara tamamen insan eliyle oyulmak suretiyle yüzlerce yılda oluşturulmuştur. Mağaranın içinde birçok tünel, tünellerin sonunda da boşluklar var" dedi.
mutfaklarda teknolojinin kullanılmasıyla pileki taşlarının nostaljik hale geldiğini ifade eden Tuncer, "Karadeniz kültürünün en önemli parçalarından biri olan pileki taşını bizler gelecek kuşaklara aktarma gayesindeyiz" diye konuştu.
Tuncer, mağaranın turizme kazandırılması için Köylere Hizmet Götürme Birliğince 2007 yılında çalışma başlatıldığını ve mağaranın 2013 yılında hizmete açıldığını kaydederek, şunları söyledi:
"Mağarayı aylık ortalama bin 500 civarında yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor. Hedefimiz bu sayıyı ikiye, üçe katlamak. Bu sayı kışın düşse de yaz aylarında artabiliyor. Mağaranın varlığını İyidere ilçesinde yaşayan vatandaşlarımız bile bilmiyor. Buranın tanıtımını yaparak yerli ve yabancı turist sayısını artırmak istiyoruz. Mağara eskiden insanlarımızın ekmek teknesiydi. Ekmeklerini taştan çıkartıyorlardı. Şimdi Rize'nin turizmine katkı sağlayarak ekmek teknesi oldu."
- "İnsanlar burada gerçekten ekmeğini taştan çıkarıyordu"
Köşklü köyü muhtarı ve Pileki Mağarası'nın işletmecisi Mehmet Rakıcı ise pilekinin ekmek pişirmede kullanılan topraktan ya da taştan yapılmış tekne biçiminde kap olduğunu belirterek, "Pileki taşları, mağaradan farklı boyutlarda çıkıyordu. Küçük evler için küçük taşlar, büyük evler için ise büyük taşlar çıkarılıyordu" ifadelerini kullandı.
Mağaradan artık pileki taşı çıkarmak için usta bulmanın çok zor olduğunu dile getiren Rakıcı, "İnsanlar burada gerçekten ekmeğini taştan çıkarıyordu. Şimdi bu işi yapabilen 75 yaşındaki bir ustamız var. Günde bir ya da iki tane ancak çıkarabilir. Bunu başarabilmek çok zor. Ben bile denedim, olmadı. Gerçekten bunu yapmak bir sanat. Çırak yetiştirmek için çalışmalar gerçekleştirdik ama yapabilen olmadı" dedi.
Rakıcı, Pileki Mağarası'nın, Ayder Yaylası gibi Karadeniz'in kalkınmasına büyük katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Pileki Mağarası'nı ziyaret eden Semra Keskin ise mağarayı çok beğendiğini belirterek, "Çok güzel, çok etkilendim. Oradan taşları çıkarıp oymuşlar. Eskiden insanlarımız o taşlarda yemek pişirip yemişler. Şimdi o kültür kalmamış fakat mağara kesinlikle gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer" diye konuştu.
Yorum Gönder