Dokudukları her motif bir duyguyu simgeliyor
banner40

banner39

Dokudukları her motif bir duyguyu simgeliyor

22 Mart 2014 Cumartesi 13:31

Amasya'da yaşatılmaya çalışılan "Yassıçal çuhası" dokumacılığı, geleneksel motifler içermesine rağmen modernize edilerek ev mefruşatı ve kıyafetlere de uygulanıyor

Dokudukları her motif bir duyguyu simgeliyor
Amasya yöresine özgü, yüzyıllarca doğal yollardan elde edilen malzemelerden dokunan "Yassıçal çuhası", halk eğitim merkezince açılan kurslarda yaşatılıyor.
Amasya yöresine özgü ve genellikle Yassıçal beldesiyle yöresinde dokunduğu için "Yassıçal çuhası" olarak bilinen kumaş dokumacılığı, açılan el sanatları kursu ile orijinal tezgahlar oluşturularak aslına uygun sürdürülüyor.

Kentte kaybolmaya yüz tutmuş birçok geleneksel el sanatını açtıkları kurslarla yaşattıklarını ifade eden Amasya Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Alaattin Turna, AA muhabirine, geleneksel el sanatlarını önemsediklerini ve bu yönde çeşitli kurslar açtıklarını söyledi.

Bu kursların en önemlilerinden birinin de "Yassıçal çuhası dokumacılık kursu" olduğunu ifade eden Turna, "Amasya'ya özgü el sanatlarımızın gelecek kuşaklara aktarılması bizim için önemli. Yassıçal çuhası, kursumuzda aslına uygun olarak yapılan tezgahlarımızda geleneksel özelliklerine bağlı kalınarak kursiyerlerimiz tarafından üretilmeye devam ediyor. Dokunan ürünlere yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi göstermesi bizi sevindiriyor" dedi.

Halk eğitim merkezi bünyesindeki yöresel el sanatları eğitim, üretim, teşhir ve satış yeri olarak kullanılan iki katlı ahşap konakta usta öğretici olarak çalışan Neşe Aşçı (39), "Yassıçal çuhası" dokuma kurslarının yaklaşık 8 yıldır sürdürüldüğünü söyledi.

Yassıçal çuhasının yüzyıllar önce yapılmış ancak daha sonra unutulmuş el sanatı olduğunu, halk eğitim merkezi bünyesinde açılan kurslarla yaşatılmaya çalışıldığını belirten Aşçı, "Kursumuzun özelliği 'Yassıçal çuhası' dokumasını yüzyıllar öncesindeki tezgah sistemi ve araç gereçler ile motiflerle yaşatmaya ve canlandırmaya çalışmamız. Emek, sabır isteyen bir el sanatı ve yaşatılmaya değer" ifadelerini kullandı.

- Motiflerin her biri duyguları simgeliyor

İşlenen motiflerin yöreye özgü olduğunu, ninelerden torunlarına, annelerden kızların çeyiz sandıklarına konularak bugüne kadar gelebildiğini ifade eden Aşçı, şöyle konuştu:

"Yöreye özgü motiflerimiz 'Mehmet dede', 'Eminem', 'Süleyman', 'tekke peşkuru', 'sinekli' gibi... 'Eminem' örneği annenin kızına duyduğu hasreti, özlemi dile getirerek dokunan motif diye bilinir. Kırmızı renk sevgiyi, sevdayı, sarı rengimiz ayrılığı temsil eder. Bir 'Süleyman' örneğimiz kararlılık örneği diye geçer. Bunu tezgahında dokuyan bir kızın annesi ve babası baktığı zaman 'kızımızın sevdiği var, kararlı, vazgeçmez' anlamını görürler. Bizim motiflerimiz konuşan motifler. Motiflerimiz ve renklerimizi şimdi daha modernize ederek perdeler, salon sehpa örnekleri ile kıyafetlere taşıdık bunları. Bu şekilde yaşatmaya çalışıyoruz."

Yassıçal çuhasının renk, motif ve aslına uygun birebir orijinaline bakılarak üretilen tezgah sistemiyle özünü bozmadan, emek ve sabırla üretime devam edildiğini anlatan Aşçı, "Tezgahlarımız Yassıçal beldesinden toparladığımız eski tezgah parçalarından sanayimizde birebir orijinaline bakılarak yapıldı" dedi.

- Bir ürün iki haftalık mesainin ardından bitiyor

Aşçı, söz konusu dokumacılığın sabır ve büyük bir emek istediğini, bir ürünün iki haftada tamamlandığını kaydeden Aşçı, "Bu el sanatı gerçekten de fedakarlık istiyor. Bir ürünümüz iki haftada bitiyor. Sabah başlıyoruz, akşama kadar çalışıyoruz. Örneğin iki haftada tamamlanan bir ürünün bedeli 80 lira. Ürünlerimiz satış yerlerimizde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor, beğeniliyor. Kentimize gelen devlet adamlarına ve konuklara hediye veriliyor. Ürünlerimiz 40 liradan takım olarak 200 liraya kadar satılıyor" diye konuştu.

Kursa 5 yıldır devam eden evli ve iki çocuk annesi Hamide Demir ise boş zamanlarını değerlendirmek için başladığı kursta ev ekonomisine de katkı sağladığını ifade etti.

Yassıçal çuhasının yapımının zor olduğunu ancak yüzyıllar öncesine dayanan bir geleneğin yaşatılmasında katkısı olduğu için mutluluk duyduğuna dile getiren Demir, "Yaptığımız ürünler bizi mutlu ve motive ediyor. Bu el sanatı büyük emek ve sabır gerektiriyor. Motifleri severek yaptığın zaman çok zevkli. Yüzyıllar öncesinden gelen bu el sanatını gelecek nesillere sunuyoruz" dedi.

Ev kadınlarını bu tür kurslara katılarak geleneksel sanatlara destek olmaya çağıran Demir, yetkililerin bu tür kursları artırarak daha çok desteklemesini istedi.
banner5

Yorum Gönder

@name x