Trabzon'un Akçaabat ilçesine her yıl çok sayıda turist, yörenin tescilli lezzeti Akçaabat köftesini yemek için geliyor.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nın (TTSO) başvurusuyla Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) coğrafi işaret verdiği ''Akçaabat köftesi'', turizm hareketinin yoğun olduğu özellikle yaz mevsiminde daha fazla rağbet görüyor.
Akçaabat köftesini tadan yerli ve yabancı turistler, köftenin lezzetini gittikleri yerlerde anlatarak hem Akçaabat köftesinin hem de yörenin tanıtımına katkı sağlıyor, bu da turizme olumlu yansıyor.
TESCİLLİ LEZZETİN TARİFİ
AA
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nın (TTSO) başvurusuyla Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) coğrafi işaret verdiği ''Akçaabat köftesi'', turizm hareketinin yoğun olduğu özellikle yaz mevsiminde daha fazla rağbet görüyor.
Akçaabat köftesini tadan yerli ve yabancı turistler, köftenin lezzetini gittikleri yerlerde anlatarak hem Akçaabat köftesinin hem de yörenin tanıtımına katkı sağlıyor, bu da turizme olumlu yansıyor.
Trabzon Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız, son yıllarda Doğu Karadeniz'de turizmin ivme kazandığını belirterek, "Özellikle Körfez ülkelerinden gelen turistler Trabzon'u, cenneti keşfettiler. Tanıtımlarımız sayesinde hem yurt içinde hem yurt dışında Trabzon'un önemi ve güzelliği bir kez daha ön plana çıktı. Bu güzellikler öne çıkarken yeme içme ve geleneksel ürünlerimizin de öne çıkması gerekiyordu" dedi.
Bu ürünlerin başında Akçaabat köftesinin geldiğini belirten Kansız, "Akçaabat köftesi el değmemiş yaylalarımızdaki meralarımızda otlayan hayvanlarımızın organik etleriyle yapılıyor. Akçaabat köftesi sadece Akçaabat'a özgü olarak işlenen etlerden oluşuyor ve çok büyük rağbet görüyor.
Trabzon'a geçen yıl 200 bini Körfez ülkelerinden olmak üzere 2 milyon 700 bini aşkın turist geldi. Bu turistlerin tamamının Akçaabat köftesinden tattığını ve bu tadı dilden dile dolaştırıp bütün ülkede ve dünyada tabiri caizse reklamını yaparak fazla miktarda insanın buraya gelmesini sağladığına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Trabzon'a geçen yıl 200 bini Körfez ülkelerinden olmak üzere 2 milyon 700 bini aşkın turist geldi. Bu turistlerin tamamının Akçaabat köftesinden tattığını ve bu tadı dilden dile dolaştırıp bütün ülkede ve dünyada tabiri caizse reklamını yaparak fazla miktarda insanın buraya gelmesini sağladığına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kansız, Akçaabat ilçesinde Akçaabat köftesinin tadılabileceği kaliteli restoranların arttığını anlatarak, "Bu mekanlar hem hijyenik, hem de turistik açıdan gerçekten kaliteli yerler haline geldi. Özellikle İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa gibi büyükşehirlerden Akçaabat'ta köfte yemek üzerine turlar gelmeye başladı. Akçaabatlılar köfte turizminden çok önemli şekilde yararlanmaktadır" şeklinde konuştu.
Yörenin geleneksel tatları arasında Akçaabat köftesinin birinci sırada olduğunu, Trabzon'a gelip de köfte yemeden dönmenin eksiklik kabul edildiğini anlatan Kansız, köftenin yanı sıra Sürmene pidesi, Vakfıkebir ekmeği, Uzungöl'deki alabalık, karalahana ve tereyağı gibi bir çok ürünün de beğeni topladığını sözlerine ekledi.
TESCİLLİ LEZZETİN TARİFİ
Akçaabat'taki bir restoranda 44 yıldır köftecilik yapan ve "Nihat Usta" olarak tanınan Nihat Aydın da Akçaabat köftesini, 1945 yılındaki yörenin ilk ustaların kullandığı malzemelerden ürettiklerini ifade ederek, Akçaabat köftesinin dana eti, sarmısak, ekmek, tuz ve et yağından yapıldığını anlattı.
Köfteye pişirirken baharat katmadıklarını vurgulayan Aydın, "İçinde baharat olmadığı için et tadı veren, sanki bir pirzola yiyormuşsunuz gibi köfteyle karşılaşıyorsunuz" dedi.
Aydın, özellikle yazın turizm sezonunda yoğunluk yaşadıklarına işaret ederek, Akçaabat köftesinin lezzetinin baharat katılmadan, organik ürünlerle beslenen inek ve danaların etinden yapılmasından kaynaklandığını söyledi.
Köfte için kasaplardan et temin ederken Akçaabat ve yakın çevre yetişen hayvanların etini almaya özen gösterdiklerini, çünkü bu yörede hayvanlara az da olsa tuz yedirilmesi sebebiyle etlerinin lezzetli olduğunu ifade ederek, "Hayvana ne yedirirsen sütünde ve etinde aynı kokuyu alırsınız. Eğer o hayvan şeker pancarı yediyse aynı koku etine ve sütüne siner" diye konuştu.
Nihat Aydın'ın restoranında çalışan köfte ustaları da köftenin ızgarada pişirme aşamasına işaret ederek, köftenin pişirilirken fazla kurutulmaması gerektiğine dikkati çekti.
AA
Yorum Gönder