Taksim Dayanışması, 'Her türlü haksızlığa karşı direniş idevam ettireceğiz' dedi.
Taksim Dayanışması 'karar' açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada şöyle denildi:
"BU DAHA BAŞLANGIÇ VE MÜCADELE DEVAM EDİYOR"
"Taksim Dayanışması tarafından sabah saatlerine kadar süren toplantı ve forumlar sonucunda oluşan açıklamadır.
"YURTTAŞLARIMIZIN DERHAL SERBEST BIRAKILMASINI TALEP EDİYORUZ"
"Bu direniş sırasında polis şiddetinin bir neticesi olarak 18 gün içerisinde 4 yurttaşımız; Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert ve Mustafa Sarı hayatını kaybetti. Pek çok yurttaşımız görme, işitme ve uzuv kaybına neden olacak şekilde yaralandı. Öldürülen arkadaşlarımızın acısını yüreklerimizde hissediyor ve en temel demokratik haklarını kullanırken öldürüldüklerini hatırlatıyoruz. Henüz bu ölümlerin sorumluları hakkında ciddi bir işlem başlatılmamış olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz, bu şiddetin sorumlularının yargı önünde hesap vermesinin takipçisi olacağız. Ayrıca polisin keyfi gözaltı politikası nedeniyle birçok kişi halen gözaltında tutulmaktadır. Taksim Gezi Parkı direnişçileri ve Taksim Dayanışması olarak ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bu süre içerisinde üzerimizde yürütülen şiddet politikalarına rağmen farklı eğilimlerin zenginliği ile bir araya gelebildiğimizi, tartışabildiğimizi, ortaklıklar yaratabildiğimizi ve birlikte mücadele edebildiğimizi gördük. Zayıflık olarak kabul edilen çoğulcu demokrasi, çoğunlukçuluğun karşısında bir direniş odağı oluşturmamızı sağladı. İktidarın üzerinden yükseldiği rant ve ekolojik tahribat politikaları karşısında yüz binlerce insan gezi parkında ağaçları savunarak kendi hayatlarını ve özgürlüklerini savundular. Gezi direnişi bir özgürlük alanı olarak polis şiddetine karşı barışçıl tutumunu korumayı bildi"
"BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM"
"Taksim Gezi Parkı direnişçileri ve Taksim Dayanışması olarak bu süreç boyunca öğrendiğimiz en önemli şey mücadelenin zaman ve mekânla sınırlandırılamayacağı ve bundan sonra da hayatın, kentin ve ülkenin her metre karesinde ve her anında devam edeceğidir.
DÜNE KADAR NELER OLDU?
Taksim Dayanışması 'karar' açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada şöyle denildi:
"BU DAHA BAŞLANGIÇ VE MÜCADELE DEVAM EDİYOR"
"Taksim Dayanışması tarafından sabah saatlerine kadar süren toplantı ve forumlar sonucunda oluşan açıklamadır.
Taksim gezi parkında ağaç katliamını durdurmak için başlayan direnişimiz, Gezi Parkı sınırlarını aşarak İstanbul halkının ve ardından Türkiye'nin dört bir yanından yurttaşların onbir yıllık AKP İktidarına karşı birikmiş olan öfkesi ile buluştu. Yüz binlerce insan sokaklarda direnişlerinin 18'inci gününü tamamladılar. Bu memleket topraklarının tanık olduğu en büyük hak arama mücadelelerinden biri olarak tarih sahnesinde yer alan bu direniş daha ilk günden başlayarak yoğun polis şiddetinin hedefi oldu. Yaşam hakkı dahil tüm insan haklarının ayaklar altına alındığı bir süreç içindeyiz. Ancak bu zulüm; kalabalıkları dağıtacağı yerde büyüttü, birbirlerini mücadele içinde tanıyan insanların dayanışmasını güçlendirdi, bütün canlıları boğan gaz bombalarının altında her türlü şiddete karşı sokakları doldurdu, direnişi birleştirdi ve bir halk hareketine dönüştürdü. Direnişin başlangıcından beri ortaya konulan son derece açık ve haklı talepleri hükümet öncelikle görmezden gelme tavrı aldı. Ardından direnişi bölme, provoke etme ve meşruiyetini zedeleme çabaları içerisinde oldu. Yerel ve uluslar arası kamuoyu önünde iktidar meşruiyetini yitirerek amacına ulaşamadı. Haklı direnişimizin baskısıyla taleplerini muhatap alma ve tartışma noktasına geldi. Ancak bu daha başlangıç ve mücadele devam ediyor"
"YURTTAŞLARIMIZIN DERHAL SERBEST BIRAKILMASINI TALEP EDİYORUZ"
"Bu direniş sırasında polis şiddetinin bir neticesi olarak 18 gün içerisinde 4 yurttaşımız; Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert ve Mustafa Sarı hayatını kaybetti. Pek çok yurttaşımız görme, işitme ve uzuv kaybına neden olacak şekilde yaralandı. Öldürülen arkadaşlarımızın acısını yüreklerimizde hissediyor ve en temel demokratik haklarını kullanırken öldürüldüklerini hatırlatıyoruz. Henüz bu ölümlerin sorumluları hakkında ciddi bir işlem başlatılmamış olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz, bu şiddetin sorumlularının yargı önünde hesap vermesinin takipçisi olacağız. Ayrıca polisin keyfi gözaltı politikası nedeniyle birçok kişi halen gözaltında tutulmaktadır. Taksim Gezi Parkı direnişçileri ve Taksim Dayanışması olarak ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bu süre içerisinde üzerimizde yürütülen şiddet politikalarına rağmen farklı eğilimlerin zenginliği ile bir araya gelebildiğimizi, tartışabildiğimizi, ortaklıklar yaratabildiğimizi ve birlikte mücadele edebildiğimizi gördük. Zayıflık olarak kabul edilen çoğulcu demokrasi, çoğunlukçuluğun karşısında bir direniş odağı oluşturmamızı sağladı. İktidarın üzerinden yükseldiği rant ve ekolojik tahribat politikaları karşısında yüz binlerce insan gezi parkında ağaçları savunarak kendi hayatlarını ve özgürlüklerini savundular. Gezi direnişi bir özgürlük alanı olarak polis şiddetine karşı barışçıl tutumunu korumayı bildi"
"BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM"
"Taksim Gezi Parkı direnişçileri ve Taksim Dayanışması olarak bu süreç boyunca öğrendiğimiz en önemli şey mücadelenin zaman ve mekânla sınırlandırılamayacağı ve bundan sonra da hayatın, kentin ve ülkenin her metre karesinde ve her anında devam edeceğidir.
Direnişimizin 18.gününde 15 Haziran cumartesi günü içindeki tüm canlılar ile beraber parkımız ve kentimiz, ağaçlarımız, yaşam alanlarımız, özel yaşamımız, özgürlüklerimiz ve geleceğimiz için Taksim Dayanışması olarak nöbete devam ediyoruz. Taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu direniş, Taksim Dayanışmasının kolektif iradesinin yansıması ve bütünlüklü bir mücadelenin ortak bayrağı olacaktır. Bugünden itibaren tüm yurda ve hatta dünyaya yayılan mücadelemizden gelen dinamizmle ve gücümüzle ülkemizde yaşanan her türlü haksızlığa ve mağduriyete karşı direnişi devam ettireceğiz. Şu anda 18 gün öncesine oranla çok daha güçlü, örgütlü ve umutluyuz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam"
DÜNE KADAR NELER OLDU?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün görüşen Taksim Dayanışması'nda yer alan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, Gezi Parkı eylemcilerinin tüm taleplerini Başbakan'a ilettiklerini bildirdi.
Kahraman, dün Başbakan Erdoğan ile Taksim Dayanışması ve sanatçıların görüşmesi hakkında Gezi Parkı'nda bilgi verdi.
Güvenlik kuvvetlerinin ölçüsüz güç kullandığı görüşlerini Başbakan Erdoğan'a aktardıklarını belirten Kahraman, şunları kaydetti:
"Başbakan'a, Gezi Parkı eylemcilerinin tüm taleplerini ilettik. Öncelikle 'Gezi Parkı, Gezi Parkı olarak kalmalıdır' şeklindeki talebimize Başbakan, yargı kararının beklenmesi gerektiğini, öncelikle olanın bu olduğunu ve hukuku tanıyacaklarını ifade etti. İkinci talebimiz; ne yazık ki yitirdiğimiz canlara ve yaralanmalara neden olan sorumlular hakkında işlem başlatılmasıydı. Bu konuda aldığımız cevap da sorumlular hakkında işlem başlatıldığı, İzmir'de bir sürecin işletildiği ve 3 görevlinin görevinden uzaklaştırıldığı ve bundan sonra da tüm sorumlular hakkında benzer işlemler yapılacağı oldu."
Kahraman, bazı taleplerine ise cevap alamadıklarını söyledi.
Tayfun Kahraman, bundan sonra yapacakları konusunda kararı Gezi Parkı'ndaki eylemcilerin ortaklaşa vereceğini sözlerine ekledi.
Kendilerine destek veren sanatçılara teşekkür eden Kahraman, "Bu görüşmeyi sanatçı dostlarımızın katkılarıyla yaptık. Sanatçı dostlarımız bu görüşmeyi, bizler adına organize etti. Onlara ateşten gömleği giyme cesareti gösterdikleri ve bizlere kendimizi ifade etme şansını vermede yol açtıkları için teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Kahraman'ın konuşmasının ardından söz alan bazı eylemciler de görüşlerini dile getirdi.
Öte yandan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Gezi Parkı'nda eylemcileri ziyaret etti.
Yorum Gönder