Sekiz kişilik grup, yeni besteleriyle Soma faciasında hayatını kaybeden 301 madencinin karanlık dehlizlerde geçen ve kömüre adanmış hayatlarını gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor.
Grup üyesi eski madenci Fahri Bozbaş, AA muhabirine, üç yıllık geçmişe sahip Kömür Karası Grubu'nun yöresel bütünlüğün üstüne yeni müzikal anlayışı yerleştirdiğini söyledi.
Soma'ya dair yaptıkları şarkıyla acılara ortak olmak istediklerini ifade eden Bozbaş, şunları kaydetti:
"Grup olarak yaptığımız çalışmaların geçmişi bulunmaktadır. Yıllarca madende çalıştım ve madenden emekli oldum. Bu sürede yaşadıklarımdan, yaşanılanlardan ve yer altındaki seslerden imgeler oluşturarak yaptığım şarkılar farklı duygulara hitap ediyordu. Bugünlerde ise şarkılarımız yaşanan acı olaylara dair. En son Soma faciası ülkede büyük infial yarattı çünkü taşeronlaşmanın getirdiği acımasız çalışma koşulları ve infial, 301 kişinin yaşamına mal oldu. İki ay önce işçi emeklisi olarak Soma’daki panele davet edildiğimde oradaki yaşanmışlıklar bende derin izler bıraktı. Oradan içimdeki büyük buruklukla döndüm ve ‘bunu tarihe nasıl mal edebilir’ diye düşündüm. Tamamen işçilerin ağızlarından dökülen sözcüklerle dizeler oluşturdum.
Bunları kafiyelerle, hece vezinlerle şiirsel şekle, daha sonra ezgiye dönüştürdüm. Beste, grubun ortak çalışmasıyla ortaya çıktı. Bu anlamda Soma yalnızca grubun değil, tüm Türkiye'nin ağıtıdır."
Bozbaş, Soma'da insanların yalnız bırakıldığını savunarak, bilinen sözcüklerle bilinmeyeni söylemeye çalıştıklarını, bu yönlerinin dinleyenlerde büyük hayret ve merak uyandırdığını anlattı.
Olumlu tepkilerin kendilerine şevk verdiğine dikkati çeken Bozbaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Müzik grubumuzla tıpkı Zonguldak'taki kömürün farkındalığını yaratıp da başka yerlere enerji maddesi dağıtılması gibi, bizler de Zonguldak dışına büyük bir enerji vereceğiz. Soma'da konser organize etmek istedik fakat yaz olması sebebiyle kapalı salonlar uygunmuş orada. 'Oralarda insanları bir araya getiremeyiz' dediler. Soma'dan bizlere çağrı var. Mevsim biraz serinleyince orada konser vereceğiz. Biz bu çağrıyı gönüllülük temelinde giderek ,oradaki insanlara moral yaratmak için organize edeceğiz. Onların bizlere ilgisinin farkındayız, bizlerse onlarla hep iç içeyiz. 'Soma' deyince akla soba geliyor.
Sobada her çıtırdayan kömür aslında kömüre karışmış maden işçisinin kalbidir. 'Soma' deyince artık siyah her şey akla gelir. Biz siyahlar içinden umut yeşertmek istiyoruz."
Yorum Gönder