Zonguldak’ta 9 bin 500 işçinin çalıştığı Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile 4 bin 500 işçinin çalıştığı özel maden şirketlerinin yanında, ormanlık ve dağlık alanlarda köstebek yuvası gibi açılan yüzlerce kaçak ocakta kömür üretimi yapılıyor.
Bu kaçak ocakların Türkiye genelinde sayılarının binleri aştığı tahmin ediliyor. İş güvenliği önlemlerinin hiç olmadığı bu ocaklara ölümü göze alarak giren madenciler çıkardıkları kömürü, TTK ve özel maden şirketlerinin ürettiği kömürün yarı fiyatına satarak geçimlerini sağlıyor.
TTK ocakları ile 26 özel şirketin yıllık ortalama 3 milyon ton üretim yaptığı Zonguldak’ta ruhsatsız kömür ocakları bir çok vatandaşın geçim kaynağı olmuş durumda.
Özellikle Zonguldak merkezde ormanlık ve dağlık alanların yakınındaki mahallelerde oturanlar ile Kilimli, Kozlu ilçeleri ve Gelik Beldesi’nde çok sayıda kişi, geçimini bu ocaklardan sağlıyor.
Ormanlık ve dağlık alanların yanında evlerin bahçelerinde bile açılabilen kaçak ocaklarda ortalama 3-4 işçi çalışıyor.
Bu kaçak ocaklarda 15-16 yaşında gençlere hatta kadınlara bile rastlanıyor.
TTK ve özel ocaklarda üretilen ve tonu 350-400 liraya satılırken bu kaçak ocaklarda üretilen kömür yarı fiyattan veriliyor. İş güvenliği önlemlerinin son derece yetersiz olduğu ocakların bir çoğu seyyar ampullerle aydınlatılıyor. Bazılarında aydınlatma sistemi bile yok.
Kaçak çalışan madenciler başlarındaki baretlerin ve fener ışığında kömür kazıyor.
Yöre insanının işsizlik nedeniyle ölümü göze alarak girdikleri ocaklarda 1992’den bu yana meydana gelen göçük, patlama, gaz zehirlenmesi ve diğer iş kazaları sonucunda toplam 114 kişi hayatını kaybetti.
Zonguldak’ta 2008 ve 2013 yılları arasında saptanan bin 849 kaçak kömür ocağı, TTK ekipleri tarafından dinamitle patlatılarak üretime kapatıldı. 2014’ün ilk 3 ayında ise 62 kaçak kömür ocağı mühürlendi.
Bu ocaklardan bazılarının sahipleri belirlenemezken, belirlenenler hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na ‘hırsızlık’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
Tutuksuz yapılan yargılamalar sonunda ocak sahiplerine para cezaları veriliyor. Cezayı ödeyemeyen ocak sahipleri ise cezaevine giriyor.
Zonguldak'taki yüzlerce kaçak kömür ocaklarından birisinin sahibi olan E., yanında 3 işçisi ile birlikte üretim yapıyor.
10 yıldır kaçak ocak işletmeciliği yaptığını belirten E., günlük 2-3 ton kömür kazdıklarını söyledi.
Ocak sahibi E., yanındaki 3 işçiye bin 500- 2 bin lira ücret verdiğini anlattı. Başka yapacak bir iş olmadığı için kaçak ocak çalıştırdığını anlatan E., şunları söyledi: “Aile geçimi zor. Çalıştırdığım ocakta şimdiye kadar hiç ölüm olayı olmadı.
Küçük yaralamalı kazalar oldu. Korku oluyor. Zaten ocağın karanlığı insanı ürkütüyor. Ama aile geçimi. Yapacak başka iş yok. Her an yakalanma korkusu var. Ama ekmeğimiz burada. Buradan geçiniyoruz. Çevremdeki herkes kaçakçı. Yakalandıkları zaman mahkemeler zaten boyunlarını büküyor. Para cezası geliyor. 10-15 bin lira ceza geliyor. Ocak mühürleniyor. Ama tekrar başka bir ocak açıyorsun. “
Ocakta işçi olarak çalışan, daha önce kendisi de kaçak ocak çalıştıran 4 çocuk babası 54 yaşındaki A.K. ise 7-8 yaşından bu yana kaçak ocaklarda çalıştığını söyledi.
4 çocuğunu kaçak ocaklardan kazandığı para ile büyüttüğünü belirten A.K., bir çok kez yakalandığını belirtti.
2 Ekim 1987’de ekipler ocağa geldiğinde kendisinin içeride olduğunu belirten A.K., şunları söyledi: “Ben içerideyken ocağı dinamitle patlattılar. Benim içeride olduğumu bilmiyorlardı. Dinamit patlayınca ben savruldum. Yüzüm dağıldı. Yüzümde platin var. 1 yıl biberonla beslendim.
Sonra bu işe yine devam ettim. Can koltuk altında geziyoruz. Ekmek mücadelesi. 6-7 yıl özel maden şirketinde çalıştım. Sigorta yapmadığı için çıktım.
Soma’da 301 işçinin ölümüne çok üzüldüğünü anlatan A.K., “Haliyle biz de korkuyoruz. Ama mecburuz. Başka bir iş yok çünkü. İşçi güvenliği yok. Allah’a emanet çalışıyorum. Kazaların yüzde 90’ı acemilikten” dedi.
Kendileri tecrübelerine güvendiklerini anlatan A.K., “Bu kömür bizim velinimetimiz. Çocuk büyütmek, geçim yapmak kömürle oluyor. Burada kömürsüz geçim olmaz. Zonguldak’ın kaderi bu. 1983’ten bu yana bir çok kez kaçak ocakta yakalandım. Sabıkam hırsızlıktan dolu. Ömrüm cezaevinde geçti. Çünkü para cezasını ödeyemiyorsun, cezaevine giriyorsun” dedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş, 14 bin 500 işçi ile çalışması gereken TTK’nın 9 bin 500 işçi ile çalıştığını ve yıllık 5 milyon ton üretim kapasitesine rağmen sadece 1.5 milyon ton üretim yaptığını söyledi.
Zonguldak havzasında taşkömürü rezervinin 1.3 milyar ton olduğunu hatırlatan Alabaş, “Kömür var, çıkartacak işçi hazır, ancak TTK işçi almıyor, özel sektör teşvik edilmiyor” dedi.
Bunun sonucunda bölge insanının kural dışı, kayıt dışı kaçak ocaklarda çalıştırılmaya mecbur bırakıldığını savunan Alabaş, şöyle konuştu: “Bölge insanı işsiz, cahil ve başka yapacak işi yok diye, maden bile sayılmayacak denetimsiz, iş güvenliği önlemleri alınmayan köstebek yuvası gibi dehlizlerde, kör kuyularda canımızın yanmasına göz yumulmasını doğru bulmuyoruz. Bu durum devletin sorumluluğundadır.
Bölge insanının cahil ve işsizliğinden yararlanılarak bu tür yerlerde ölmesine müsaade edilmemelidir. Kömür var, arz ve talep de varsa bunu disipline almak, havzanın gerçek sahibi olan kamu kurumlarının, daha sonra da rödevans saha sahiplerinin sorumluluğunda. Kaçak ocaklarla ilgili denetimleri artırıp, caydırıcı cezaları ortaya koyup, bunu da bir sisteme bağladığınızda bu tür iş cinayetleri asgari düzeye inecektir.
Bununla ilgili acil önlemler alınmalıdır.”
Hürriyet
Bu kaçak ocakların Türkiye genelinde sayılarının binleri aştığı tahmin ediliyor. İş güvenliği önlemlerinin hiç olmadığı bu ocaklara ölümü göze alarak giren madenciler çıkardıkları kömürü, TTK ve özel maden şirketlerinin ürettiği kömürün yarı fiyatına satarak geçimlerini sağlıyor.
TTK ocakları ile 26 özel şirketin yıllık ortalama 3 milyon ton üretim yaptığı Zonguldak’ta ruhsatsız kömür ocakları bir çok vatandaşın geçim kaynağı olmuş durumda.
15-16 YAŞINDA GENÇLER ÇALIŞIYOR
Özellikle Zonguldak merkezde ormanlık ve dağlık alanların yakınındaki mahallelerde oturanlar ile Kilimli, Kozlu ilçeleri ve Gelik Beldesi’nde çok sayıda kişi, geçimini bu ocaklardan sağlıyor.
Ormanlık ve dağlık alanların yanında evlerin bahçelerinde bile açılabilen kaçak ocaklarda ortalama 3-4 işçi çalışıyor.
Bu kaçak ocaklarda 15-16 yaşında gençlere hatta kadınlara bile rastlanıyor.
TTK ve özel ocaklarda üretilen ve tonu 350-400 liraya satılırken bu kaçak ocaklarda üretilen kömür yarı fiyattan veriliyor. İş güvenliği önlemlerinin son derece yetersiz olduğu ocakların bir çoğu seyyar ampullerle aydınlatılıyor. Bazılarında aydınlatma sistemi bile yok.
Kaçak çalışan madenciler başlarındaki baretlerin ve fener ışığında kömür kazıyor.
22 YILDA 114 ÖLÜM
Yöre insanının işsizlik nedeniyle ölümü göze alarak girdikleri ocaklarda 1992’den bu yana meydana gelen göçük, patlama, gaz zehirlenmesi ve diğer iş kazaları sonucunda toplam 114 kişi hayatını kaybetti.
Zonguldak’ta 2008 ve 2013 yılları arasında saptanan bin 849 kaçak kömür ocağı, TTK ekipleri tarafından dinamitle patlatılarak üretime kapatıldı. 2014’ün ilk 3 ayında ise 62 kaçak kömür ocağı mühürlendi.
Bu ocaklardan bazılarının sahipleri belirlenemezken, belirlenenler hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na ‘hırsızlık’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
Tutuksuz yapılan yargılamalar sonunda ocak sahiplerine para cezaları veriliyor. Cezayı ödeyemeyen ocak sahipleri ise cezaevine giriyor.
"YAPACAK BİRŞEY YOK"
Zonguldak'taki yüzlerce kaçak kömür ocaklarından birisinin sahibi olan E., yanında 3 işçisi ile birlikte üretim yapıyor.
10 yıldır kaçak ocak işletmeciliği yaptığını belirten E., günlük 2-3 ton kömür kazdıklarını söyledi.
Ocak sahibi E., yanındaki 3 işçiye bin 500- 2 bin lira ücret verdiğini anlattı. Başka yapacak bir iş olmadığı için kaçak ocak çalıştırdığını anlatan E., şunları söyledi: “Aile geçimi zor. Çalıştırdığım ocakta şimdiye kadar hiç ölüm olayı olmadı.
Küçük yaralamalı kazalar oldu. Korku oluyor. Zaten ocağın karanlığı insanı ürkütüyor. Ama aile geçimi. Yapacak başka iş yok. Her an yakalanma korkusu var. Ama ekmeğimiz burada. Buradan geçiniyoruz. Çevremdeki herkes kaçakçı. Yakalandıkları zaman mahkemeler zaten boyunlarını büküyor. Para cezası geliyor. 10-15 bin lira ceza geliyor. Ocak mühürleniyor. Ama tekrar başka bir ocak açıyorsun. “
EVİMİN ALTINA BİLE AÇARIM
TTK ve özel şirketlerin tonunu 350-400 liraya sattığı kömürü 150- 200 liraya sattığını belirten E., “Yarı yarıya daha düşük. Evimin altında verimli kömür olsa, oradan kazanacağım parayla başka bir ev yapabileceğime inansam oraya da ocak açarım” dedi.
Dinamitle yüzü dağıldı çalışmaya devam etti
Ocakta işçi olarak çalışan, daha önce kendisi de kaçak ocak çalıştıran 4 çocuk babası 54 yaşındaki A.K. ise 7-8 yaşından bu yana kaçak ocaklarda çalıştığını söyledi.
4 çocuğunu kaçak ocaklardan kazandığı para ile büyüttüğünü belirten A.K., bir çok kez yakalandığını belirtti.
2 Ekim 1987’de ekipler ocağa geldiğinde kendisinin içeride olduğunu belirten A.K., şunları söyledi: “Ben içerideyken ocağı dinamitle patlattılar. Benim içeride olduğumu bilmiyorlardı. Dinamit patlayınca ben savruldum. Yüzüm dağıldı. Yüzümde platin var. 1 yıl biberonla beslendim.
Sonra bu işe yine devam ettim. Can koltuk altında geziyoruz. Ekmek mücadelesi. 6-7 yıl özel maden şirketinde çalıştım. Sigorta yapmadığı için çıktım.
Soma’da 301 işçinin ölümüne çok üzüldüğünü anlatan A.K., “Haliyle biz de korkuyoruz. Ama mecburuz. Başka bir iş yok çünkü. İşçi güvenliği yok. Allah’a emanet çalışıyorum. Kazaların yüzde 90’ı acemilikten” dedi.
Kendileri tecrübelerine güvendiklerini anlatan A.K., “Bu kömür bizim velinimetimiz. Çocuk büyütmek, geçim yapmak kömürle oluyor. Burada kömürsüz geçim olmaz. Zonguldak’ın kaderi bu. 1983’ten bu yana bir çok kez kaçak ocakta yakalandım. Sabıkam hırsızlıktan dolu. Ömrüm cezaevinde geçti. Çünkü para cezasını ödeyemiyorsun, cezaevine giriyorsun” dedi.
KÖMÜR VAR AMA TTK İŞÇİ ALMIYOR
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş, 14 bin 500 işçi ile çalışması gereken TTK’nın 9 bin 500 işçi ile çalıştığını ve yıllık 5 milyon ton üretim kapasitesine rağmen sadece 1.5 milyon ton üretim yaptığını söyledi.
Zonguldak havzasında taşkömürü rezervinin 1.3 milyar ton olduğunu hatırlatan Alabaş, “Kömür var, çıkartacak işçi hazır, ancak TTK işçi almıyor, özel sektör teşvik edilmiyor” dedi.
Bunun sonucunda bölge insanının kural dışı, kayıt dışı kaçak ocaklarda çalıştırılmaya mecbur bırakıldığını savunan Alabaş, şöyle konuştu: “Bölge insanı işsiz, cahil ve başka yapacak işi yok diye, maden bile sayılmayacak denetimsiz, iş güvenliği önlemleri alınmayan köstebek yuvası gibi dehlizlerde, kör kuyularda canımızın yanmasına göz yumulmasını doğru bulmuyoruz. Bu durum devletin sorumluluğundadır.
Bölge insanının cahil ve işsizliğinden yararlanılarak bu tür yerlerde ölmesine müsaade edilmemelidir. Kömür var, arz ve talep de varsa bunu disipline almak, havzanın gerçek sahibi olan kamu kurumlarının, daha sonra da rödevans saha sahiplerinin sorumluluğunda. Kaçak ocaklarla ilgili denetimleri artırıp, caydırıcı cezaları ortaya koyup, bunu da bir sisteme bağladığınızda bu tür iş cinayetleri asgari düzeye inecektir.
Bununla ilgili acil önlemler alınmalıdır.”
Hürriyet
Yorum Gönder