Sırf torunlarına örnek olmak için!

Emriye Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğunda ailesinin kendisini koyunlara çobanlık yapsın diye okula göndermediğini, kardeşinin ise okuyup hakim olduğunu anlattı.

Yaşam şartlarındaki zorluklar nedeniyle okuyamamasının her zaman üzüntüsünü yaşadığını ama bunun için hiç kimseye kırgın olmadığını dile getiren Şahin, bazı torunlarının derslerine fazla ilgi göstermemesi üzerine çocuklarının da desteğiyle okuma yazma öğrenmek için Halk Eğitim Merkezi'ne müracaat ettiğini belirtti. Bir aylık kursun ardından zor da olsa okuma yazmayı öğrendiğini dile getiren Şahin, 1. kademe kurs bitirme belgesi almaya hak kazandığını ifade etti.

Geniş imkanları olmasına rağmen bazı torunlarının derslerine istenen şekilde çalışmamasına üzüldüğünü dile getiren Emriye nine, şöyle devam etti:

"Ben de bu nedenle dikkatlerini çekmek için kursa gittim. Sürpriz olsun diye başta kursa gittiğimi sakladım ama birgün masanın üzerinde unuttuğum defterlerimi gördüler. Başta bu yaşta okuma yazma öğrendiğim için güldüler, sonra bana hak verdiler. Onlara iyi bir ders verdiğime inanıyorum. Okuma yazmanın yaşı yok. Çok büyük faydası var. Ellerim titrediği için güzel yazamıyorum ama büyük yazılı levhaları, tabelaları okuyabiliyorum. Adresleri daha kolay bulabiliyorum, bilmediğim bir yere gittiğim zaman kaybolmuyorum."

Ailelerin çocuklarının eğitiminde titiz, öğrencilerin de çok daha azimli olmasını gerektiğini vurgulayan Şahin, şunları söyledi:

"Ben çobanlık yaptım, 'büyüktür göndermeyelim' dediler. Yerime kardeşimi okula gönderdiler. Artık geçmişteki zor şartlar yok. Ailelerin bu dönemde çocuklarını okula göndermesi lazım. Bu dönemde çocuk olmayı çok isterdim. Eğer okula gönderilseydim çok iyi işler yapabileceğime inanıyordum. Köyde öğretmene büyük saygı duyardım. O dönemde okumuş olsaydım bugün hayatım çok daha kolay olacaktı. Günümüzde imkanlar çok gelişmiş, öğrenciler bundan yararlansın, derslerini aksatmasın, daha çok çalışsınlar."