Merkeze bağlı Topkaya köyünde oturan dört çocuk babası Şükrü Tuğcu, geçtiğimiz gün solunum yetmezliği sonucu vefat etti. Rize Merkez Camisi'nde salası okunan Tuğcu'nun, cenazesinin Topkaya köyündeki aile mezarlığında defnedileceği duyuruldu.
Tuğcu'nun yakınları, törene katılan tanımadıkları bazı kişilerin, namaz kılmak isteğiyle girdikleri evde çantalardan para ve ziynet eşyalarını alarak kaçtıklarını iddia etti.
Şükrü Tuğcu'nun eşi Ayşe Tuğcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cenazenin çok kalabalık olduğunu belirterek, "Farklı illerden akrabalarımız taziyeye gelmişti. Herkesi tanımak mümkün olmuyor. Tanımadığımız kişiler taziyeye gelen akrabalarımızın paralarını ve ziynet eşyalarını aldı. Köyümüzde hiç böyle bir şey duymamıştık. Mübarek ramazan ayında acımızın olduğu bir günde acı üstüne acı yaşadık" dedi.
Tuğcu'nun kızı Sonnur İlik ise babasının vefatından bir gün önce Rize'ye geldiğini ifade ederek, "Rize Merkez Camisi'nden babımın köyde defnedileceği duyuruldu. Aile kalabalık olduğu için cenazede tanımadığımız çok kişi vardı. Bir, iki kişi köyün girişindeki evlere cenaze evi nerede diye sormuş. Bizi tanıyanlar zaten evimizi biliyor. Gelen kişilerin dışarıdan soygun amaçlı geldiklerini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
İlik, beş, altı çantanın içinden para ve ziynet eşyası alındığını dile getirerek, "Yaklaşık 10 bin lira değerinde nakit para ve ziynet eşyası çalındı. Acımızın derdine düşmüşken soygun da yaşadık" diye konuştu.
"Namaz kılacağız dediler''
Cenazeye İstanbul'dan gelen Tuğcu'nun kardeşi Fatma Tuğcu ise tanımadıkları kişilerin namaz kılmak istemesi üzerine odaya seccade serdiklerini belirterek, "Namazlarını kıldılar, çıktılar. Hiç şüphelenmedik. Cenazeyi defnettikten sonra anladık ki çantalarımızdaki para ve ziynet eşyaları alıp gitmişler. Kredi kartlarımıza ve telefonlarımıza dokunmadılar" dedi.
Cenazeye Bursa'dan gelen Dursun Tuğcu ise cenazeyi defnettikten sonra eve döndüklerini anlatarak, "Definin ardından misafirler gitmeye başladı. Bu sırada bazı çantaların karıştırıldığını anladık.Herkes çantasına baktı ve böyle bir olayın olduğunu anlaşıldı. Olayı jandarmaya ve polise bildirmedik. Kalabalık bir grup taziyeye gelmişti. Kimseyi de zan altında bırakmak istemedik. Gelenler zaten tanıdıklarımızdı. Tabi aile geniş olduğu için bazılarını tanımıyorsunuz. İçeri girenleri biz de akrabadan saydık. Hırsızlar büyük ihtimalle dışardan geldiler. Bursa'dan gelirken ziynet eşyalarımızı evde bırakmayalım, yanımıza alalım dedik. Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk" ifadelerini kullandı.
Köy sakinlerinden 95 yaşındaki Hafize Tuğcu ise köyde böyle bir olayın hiç yaşanmadığını, çok şaşırdığını söyledi.
Tuğcu'nun yakınları, törene katılan tanımadıkları bazı kişilerin, namaz kılmak isteğiyle girdikleri evde çantalardan para ve ziynet eşyalarını alarak kaçtıklarını iddia etti.
Şükrü Tuğcu'nun eşi Ayşe Tuğcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cenazenin çok kalabalık olduğunu belirterek, "Farklı illerden akrabalarımız taziyeye gelmişti. Herkesi tanımak mümkün olmuyor. Tanımadığımız kişiler taziyeye gelen akrabalarımızın paralarını ve ziynet eşyalarını aldı. Köyümüzde hiç böyle bir şey duymamıştık. Mübarek ramazan ayında acımızın olduğu bir günde acı üstüne acı yaşadık" dedi.
Tuğcu'nun kızı Sonnur İlik ise babasının vefatından bir gün önce Rize'ye geldiğini ifade ederek, "Rize Merkez Camisi'nden babımın köyde defnedileceği duyuruldu. Aile kalabalık olduğu için cenazede tanımadığımız çok kişi vardı. Bir, iki kişi köyün girişindeki evlere cenaze evi nerede diye sormuş. Bizi tanıyanlar zaten evimizi biliyor. Gelen kişilerin dışarıdan soygun amaçlı geldiklerini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
İlik, beş, altı çantanın içinden para ve ziynet eşyası alındığını dile getirerek, "Yaklaşık 10 bin lira değerinde nakit para ve ziynet eşyası çalındı. Acımızın derdine düşmüşken soygun da yaşadık" diye konuştu.
"Namaz kılacağız dediler''
Cenazeye İstanbul'dan gelen Tuğcu'nun kardeşi Fatma Tuğcu ise tanımadıkları kişilerin namaz kılmak istemesi üzerine odaya seccade serdiklerini belirterek, "Namazlarını kıldılar, çıktılar. Hiç şüphelenmedik. Cenazeyi defnettikten sonra anladık ki çantalarımızdaki para ve ziynet eşyaları alıp gitmişler. Kredi kartlarımıza ve telefonlarımıza dokunmadılar" dedi.
Cenazeye Bursa'dan gelen Dursun Tuğcu ise cenazeyi defnettikten sonra eve döndüklerini anlatarak, "Definin ardından misafirler gitmeye başladı. Bu sırada bazı çantaların karıştırıldığını anladık.Herkes çantasına baktı ve böyle bir olayın olduğunu anlaşıldı. Olayı jandarmaya ve polise bildirmedik. Kalabalık bir grup taziyeye gelmişti. Kimseyi de zan altında bırakmak istemedik. Gelenler zaten tanıdıklarımızdı. Tabi aile geniş olduğu için bazılarını tanımıyorsunuz. İçeri girenleri biz de akrabadan saydık. Hırsızlar büyük ihtimalle dışardan geldiler. Bursa'dan gelirken ziynet eşyalarımızı evde bırakmayalım, yanımıza alalım dedik. Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk" ifadelerini kullandı.
Köy sakinlerinden 95 yaşındaki Hafize Tuğcu ise köyde böyle bir olayın hiç yaşanmadığını, çok şaşırdığını söyledi.
Yorum Gönder